İŞVERENİN
BORÇLARI
I.
ÜCRET
ÖDEME BORCU
İş sözleşmesinden
doğan temel borçtur. İşverenin ücret ödeme borcu, işçinin iş görme borcunun
karşılığıdır. İşçinin tek geçim kaynağı bu ücret olduğundan devlet geniş ölçüde
müdahale eder. Ücretin tanımı: Bir işçiye, bir iş karşılığında işveren veya
üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.
1)
Ücretin
Unsurları (İş K. m. 32/1)
a.
İş görmenin karşılığıdır: İşçi önce iş edimini yerine getirir;
sonra ücret alır. İstisnalar: Basın İş Kanununa göre gazeteciler ücretlerini
peşin alır. Ayrıca toplu iş sözleşmeleri ile; işçiye ücretinin peşin; yani
çalışmadan önce ödenmesi kararlaştırılabilir.
***Bayram, resmi
tatil, ücretli tatilde işçi çalışmaz ama yine ücret alır. Ancak bunlar iş görme
karşılığı değil sosyal ücrettir.
b.
İşveren veya 3. kişiler tarafından sağlanma: Kural olarak
işveren tarafından ödense de bazen 3. kişi tarafından da ödenebilir. Örnek:
Bazı otellerde yüzde yoluyla müşteriler öder.
c.
Para veya parasal değeri olan bir çıkarla: Asıl ücret sadece
para ile ödenebilir. Ek olarak sağlanan çıkarlar ise para değeri olan bir çıkarla
(örneğin malla) ödenebilir.
Ücretin emre
muharrer senet, kupon veya gerçek parayı temsil ettiği iddia edilen senetle
ödenmesi mümkün değildir.
***Kural olarak
ücret TL ile ödenir. Yabancı para olarak belirlenirse i) aynen ifa şartı varsa
yabancı parayla ödenir; ii) aynen ifa şartı yoksa işveren isterse yabancı para,
isterse de bunun ödeme günü rayici üzerinden TL olarak ödeyebilir.
***ücret en geç
ayda bir ödenir. İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile bu süre 1 haftaya
kadar indirilebilir.
*** Ücretin ifa
yeri: İşyerinde elden veya özel açılmış banka hesabına ödenir. Ancak TR
genelinde 10’dan fazla işçi çalıştıran işverenler banka hesabına ödemek
zorundadır.
*** Meyhane vb
eğlence yerleri ve perakende mal satan yerlerde; buralarda çalışanlar hariç
olmak üzere ücret ödemesi yapılamaz. Buralarda verilen paralar ücret ödemesi
sayılmaz.
2)
Ücret
Türleri
a.
Asıl Ücret: İşçiye sağlanan ikramiye prim gibi ek
ödemelerin katılmadığı ücrettir. İşçinin çalışmasının karşılığıdır. Değişik
ücret sistemleri mevcuttur.
i.
Zamana göre ücret: işçinin çalışma süresinin uzunluğuna göre
verilir. Aylık – haftalık – günlük – saatlik şekilde hesaplanır. Süre içindeki
performans önemli değildir.
ii.
Parça başına ücret: İşçinin ürettiği mal veya çıkan iş
miktarına göre verilir. Emeğin verimliliği önemlidir. İşçi; sözleşme gereği bir
işveren için parça başına veya götürü iş yapmayı üstlenmişse işveren burada
yeterli iş vermekle yükümlüdür. Eğer herhangi bir sebeple iş veremez ya da daha
az iş verirse; daha önce aldığı ortalama ücreti, zaman esasına dayanarak
ödemekle yükümlüdür.
iii.
Yüzde usulü ücret: Otel, lokanta, eğlence yeri vb ve hemen
orada yenilip içilmesi için yiyecek ve içki satılan yerlerde işçilere genelde
yüzde usulü ücret ödenir. Hesaba bir yüzde eklenir, müşteriler bunu öder ve
işveren bu ücretleri işçilere eksiksiz dağıtır. *bahşiş ve yüzde usulünü
karıştırmayın*
iv.
Aracılık ücreti: İşçinin aracılığıyla işveren ile 3. kişi
arasında bir işleme (sözleşmeye) aracılık ederek işçi bir ücrete (komisyona)
hak kazanır. İşlemin geçerli olarak kurulmasıyla hak doğar ancak 3. kişi
borcunu yerine getirmezse hak düşer, eksik ifada da komisyon azalır. Ancak bu
duruma işverenin kusuru sebep olduysa yine ücrete hakkı vardır.
b.
Ücret Ekleri: Asıl ücretin yanında; yasa – sözleşme
uyarınca işçinin hak kazandığı tüm çıkarlardır.
i.
İkramiye: Özel nedenlere ve olaylara bağlı olan bir ek
ücrettir. Örn: Bayram, yılbaşı, doğum günü vs. ikramiye hakkı, eğer yasa –
sözleşmede hüküm varsa doğar. Yoksa işveren tek yanlı olarak verebilir. Ancak
eşitliği bozucu ve keyfi şekilde ikramiye verilemez yoksa eşit davranma yükümü
ihlal edilir.
ii.
Prim: İşçinin üstün çabası veya bir başarısı sonucu
ödüllendirilmesi için verilen ek ücrettir. İşçiyi motive eder. Prim ödeneceği
iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi veya işyeri uygulaması sebebiyle ortaya
çıkabilir.
iii.
İşin sonucunda pay alma: İş sözleşmesinde işçiye işletmenin
bütünü veya bir kısmının karına veya cirosuna katılma imkanı verilmesidir. Asıl
ücrete ek olarak bir pay verilir.
3)
Ücret miktarı: Kural olarak sözleşme ile
kararlaştırılır. Kararlaştırılmamışsa emsal işçiye göredir…
i.
Asgari ücret: İş kanunu madde 39’a göre asgari ücret
devlet tarafından belirlenir ve ülkedeki tüm işçiler bu asgari ücrete tabidir.
İşçi ücreti asgari ücretten az olamaz. Eğer eksikse tamamlanır. Ancak asgari
ücretten fazla bir ücret kararlaştırılması tabii ki de mümkündür.
ii.
Avans: İşveren 1) işçinin zorunlu bir ihtiyacı ortaya
çıkarsa, 2) hakkaniyete göre ödeme gücü de bulunuyorsa, 3) işçinin hizmetiyle
orantılı avans vermek zorundadır.
***İspat
yükü: Uyuşmazlık durumunda, ücretin ödendiğini ispatla
yükümlü olan işverendir. Banka dekontu veya elden ödeme yapıyorsa hesap
pusulasını delil olarak kullanır.
***Ücret
zamanaşımı: Ücret alacağının muaccel olması itibariyle 5 YIL
4)
Ücret Ödenmezse İşçinin Hakları:
a.
Ücreti faiziyle birlikte talep eder: Gününde ödenmeyen
ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Sözleşmede
ücret ifasının tarihi belliyse o tarihten itibaren; yoksa ihtar tarihinden
itibaren (bu ihtarla temerrüde düşüyor); ihtar gönderilmeden dava açılmışsa
dava tarihinden itibaren faiz işler.
b.
Haklı fesih nedenidir.
c.
İşçi çalışmaktan kaçınabilir: Ücreti, ödeme gününden
20 gün içinde mücbir sebep dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine
getirmekten kaçınabilir. Bu durum sayısal olarak toplu olsa dahi grev
niteliğinde değildir.
***Doğal afet,
savaş, herhangi bir iş felaketi mücbir sebep sayılabilir.
İşveren, iş
sözleşmesini, işçinin çalışmaktan kaçınma hakkını kullanması sebebiyle
feshedemez. Yerine işçi alıp da çalıştıramaz. Bu durumda iş sözleşmesi askı
durumundadır.
5)
Ücretin Güvenceleri
a.
Ücret Haczedilemez: İşçilerin aylık ücretlerinin 1/4'ünden
fazlası haczedilemez veya başkasına devir veya temlik olunamaz. Nafaka borcunda
bu hüküm uygulanmaz. Gelecekteki ücret alacakları devredilemez, rehnedilemez.
Buna dair sözleşme yapılırsa geçersizdir.
b.
Takas yasağı: İşveren, işçiden alacağı ile ücret
borcunu takas edemez. Rıza gerekir. İşçinin kasten yaptığı, mahkeme kararıyla
sabit bir zararda ise maximum 1/4'üne kadarı işverence takas edilebilir.
c.
Ücret, ayrıcalıklı bir alacaktır: İflas edilmesi veya
haciz durumunda ücret alacağının tahsili öncelikli. Hemen kendiliğinden üst
sıraya alınır ve öncelikli olarak bunlar ödenir.
d.
Ücret garanti fonu kavramı: İşverenin ödeme güçsüzlüğü çekmesi
halinde sigortalı işçiler, son 1 yıldır o işyerinde çalışıyorlarsa 3 aylık
ücrete kadar bu fondan alabilirler.
e.
Ücret kesme cezası: İşveren, toplu iş sözleşmesi veya iş
sözleşmesinde gösterilmiş olan sebepler dışında ücret kesme cezası veremez.
Hangi hallerde – ne kadar ücretin ceza olarak kesileceği belirli olmalı. Ücret
kesme cezası verildiği anda derhal sebepleri ile birlikte işçiye
bildirilmelidir. 1 ayda 2 gündelikten veya parça başına yapılan işlerde işçinin
ortalama 2 günlük kazancından fazla ceza verilemez. Bu para, işçilerin eğitimi
ve sosyal hizmetleri için kullanılmak üzere bakanlıkça belirlenen bankalardan
birine, kesilme tarihinden itibaren 1 ay içinde yatırılır.
f.
Ücretten indirim yapılamaması: İş kanunu m. 62: çalışma
sürelerinin genel olarak aşağı çekilmesi veya işverene düşen yasal bir
yükümlülüğün ifası veya kanunda yer alan hükümlerden birinin uygulanması
sonucu; İŞÇİNİN ÜCRETİNDEN NE OLURSA OLSUN İNDİRİM YAPILAMAZ.
g.
İşverenin temerrüdü: İşveren, iş görme ediminin yerine
getirilmesini kusuruyla engeller veya hazırlık hareketlerini yapmayıp temerrüde
düşerse işçiye yine de ücretini ödemekle yükümlüdür.
***İşçinin bu sayede
yapmaktan kurtulduğu giderler, başka iş yapıp kazandığı veya kazanmaktan imtina
ettiği yararlar indirilerek; işçiye ücreti ödenir. Yani işverenin temerrüdü
halinde işçi genellikle indirimli ücrete hak kazanır.
II. İŞÇİYİ GÖZETME BORCU
İşçinin sadakat
borcunun karşılığıdır. Geniş kapsamlı dürüstlük ve ahlak kurallarına + iyi
niyete + mevzuata dayanır.
1)
İşçinin Kişilik haklarının Korunması: İşveren, hizmet
ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde
dürüstlük ilkelerine uygun bir düzen sağlamakla; özellikle de işçilerin
psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacize uğramış olanların
daha fazla zarar görmemesi için gereken önlemleri almakla yükümlüdür. Aykırılık
hali haklı fesih sebebidir.
2)
Kişisel verilerin korunması: İşveren, işçiye ait
kişisel verileri ancak işçinin işe yatkınlığı ile ilgili veya hizmet
sözleşmesinin ifası için zorunlu olduğu ölçüde kullanabilir. *Aksine kanun
hükümleri, işçinin rızası, işyerinin üstün menfaatleri saklıdır. Kimlik
bilgisi, medeni hal, sağlık, e-mail bu kapsamda yani kişisel veri olarak
sayılmaktadır.
3)
İşçiyi Koruma Borcu: İşveren, işyerinde iş sağlığı ve
güvenliğini sağlamak için gereken her türlü önlemi almak; araç gereçleri hazır
bulundurmakla yükümlüdür. Verilen malzemenin kullanılmasını sağlamak ve
önlemlerin uygulanıp uygulanmadığını sürekli ve etkin bir biçimde
denetlemelidir.
İşyerinde,
işçilerin yaşamı için tehlikeli bir husus tespit edilirse tehlike giderilene
kadar iş kısmen yada tamamen durdurulur. Ya da kapatılır. Bundan dolayı işsiz
kalanlara işveren ücret ödemekle veya maaşta düşüklük olmamak kaydıyla
mesleğine uygun başka iş vermekle yükümlüdür.
***Sanayiden
sayılan, devamlı olarak en az 50 kişi çalıştıran ve 6 aydan fazla süreli
işlerin yapıldığı işyerlerinde her işveren “iş sağlığı ve güvenliği kurulu”
kurmakla yükümlüdür.
***İşçi tehlike
görürse è
işyerindeki bu kurula gider ètespit ve tedbirler için.
Kurul tehlikenin
varlığını kabul ederse è Kurul tedbirleri alana kadar işçi
çalışmaktan kaçınır. Talep sonrası tehlikenin tespitine rağmen tedbir
alınmazsa; işçi 6 gün içinde haklı sebeple söz. feshedebilir.
*** İşçi zarar
görmüşse ve işverenin kusuru ile zarar arasında illiyet bağı varsa Borçlar
Kanunu hükümlerine göre tazminat istenebilir. Zarara uğrayan işçi (veyahut işçi
ölürse ailesi); hem maddi hem manevi zarar talep edebilir. Bunlar 10 yıllık
zamanaşımına tabidir. Ayrıca ölenin desteğinden yoksun kalanların; ölüm
yüzünden uğradığı zararlar da işverenden istenebilir.
III. EŞİT DAVRANMA BORCU
İşyerinde çalışan
işçilere eşit davranma; haksız ayrım yapmama, eşit değerdeki işe eşit ücret
verme bu borcun kapsamındadır. Irk, dil, din, cinsiyet ayrımı yapılamaz.
Bu borca aykırılık
halinde; iş ilişkisi devam etse de sona ermiş olsa da; işçi hakkaniyete aykırı
ayrımcılık yapıldığını kanıtlayarak, 4 aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir
tazminatı + yoksun bırakıldığı hakları isteyebilir.
İŞİN
DÜZENLENMESİ
I.
ÇALIŞMA
SÜRELERİ
1.
Haftalık
Çalışma Süresi
Genel bakımdan
çalışma süresi; haftada en fazla 45 saattir. Taraflar iş sözleşmesinde daha az
bir süre kararlaştırabilir. Ancak daha fazla kararlaştıramaz. Bu 45 saat
haftanın günlerine eşit ölçüde dağıtılabileceği gibi; eşit olmayacak şekilde de
bölünüp uygulanabilir. Unutmamak gerekir ki günlük maksimum çalışma süresi de
11 saattir.
Yer altı maden
işlerinde çalışan işçiler için yer altındaki çalışma süresi; haftada en çok
otuz altı saat olup günlük altı saatten fazla olamaz.
2.
Haftalık
Ortalama 45 Saat Çalışma ve Denkleştirme Uygulaması
Bazı haftalar 45
saatin üzeri, bazı haftalar ise 45 saatin altında çalışma yapılmasıdır. Nihai
olarak ortalama çalışma süresi 45 saat olacaktır. İş kanununa göre bu tür
çalışmada 2 aylık denkleştirme uygulaması yapılır. Yani işçi bazı haftalar +45
bazı haftalar -45 çalışır ancak totalde 8 hafta x 45 saat = 360 saat çalışır.
Haftalık çalışma süresi maksimum 6 gün x 11 saat = 66 saat olabilir. Burada
bahsedilen kanuni 2 aylık denkleştirme dönemi toplu iş sözleşmesi ile 4 aya
kadar çıkarılabilir. İş Kanunu madde 63/2.
3.
Çalışılmayan
Sürenin Telafisi
İş Kanunu madde
64: Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce
veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal
çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil
edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren
iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar
fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma (ileride görülecek)
sayılmaz. Yani işçiye artışlı ücret ödemesi yapılmaz.
Telafi
çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten
fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.
4.
Fazla
Çalışma
Fazla çalışma,
yasada gösterilen nedenlerden ötürü haftalık çalışma süresi olan 45 saatin
üzerinde yapılan çalışmalardır. Yani 6 gün çalışılan işyerlerinde 7,5 saatin, 5
gün çalışılan işyerlerinde ise 9 saat günlük çalışmanın üzerine çıkılmaktadır.
Denkleştirme esasının uygulandığı işyerlerinde 45 saatin üzerinde çalışmak,
eğer ortalama haftalık çalışma 45 saati geçmiyorsa; fazla çalışma sayılmaz. İş
Kanunu 41. Madde.
a.
Olağan Fazla Çalışma m.41: Ülkenin genel yararları yahut işin
niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla
saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir. Fazla çalışma
süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz. Her bir saat
fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen
miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. Fazla çalışma veya fazla
sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret
yerine, fazla çalıştığı her saat
karşılığında bir saat otuz dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. Bu
serbest zaman 6 ay içinde kullanılmalıdır. YER ALTI MADEN İŞLERİNDE 41.
maddedeki bu tip fazla çalışma 2014 yılındaki torba kanunla kalktı!
b.
Zorunlu Fazla Çalışma m. 42: Gerek bir arıza sırasında,
gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde yahut makineler veya araç ve gereç
için hemen yapılması gerekli acele işlerde, yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya
çıkmasında, işyerinin normal çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak koşulu ile
işçilerin hepsi veya bir kısmına fazla çalışma yaptırılabilir. Rıza aranmaz. Bu
durumda fazla çalışma yapan işçilere uygun bir dinlenme süresi verilmesi
zorunludur. Yine işçi bu saatler için %50 zamlı ücret alır, isterse ücret
almayıp 6 ay içinde bunu serbest zaman olarak kullanabilir.
YERALTI
MADEN İŞLERİNDE TORBA KANUNLA GELEN HÜKME GÖRE İŞÇİLER en az %100 zamlı ücret alıcak 1.1.2015!!
c.
Olağanüstü Fazla Çalışma m. 43: Seferberlik sırasında ve
bu süreyi aşmamak şartıyla yurt savunmasının gereklerini karşılayan işyerlerinde
fazla çalışmaya lüzum görülürse işlerin çeşidine ve ihtiyacın derecesine göre
Bakanlar Kurulu günlük çalışma süresini, işçinin en çok çalışma gücüne
çıkarabilir. Bakanlar kurulu kararı gerek. Bu durumda fazla çalışma yapan
işçilere uygun bir dinlenme süresi verilmesi zorunludur. Yine işçi bu saatler
için %50 zamlı ücret alır, isterse ücret almayıp 6 ay içinde bunu serbest zaman
olarak kullanabilir.
YERALTI MADEN
İŞLERİNDE TORBA KANUNLA GELEN HÜKME GÖRE İŞÇİLER en az %100 zamlı ücret alıcak 1.1.2015!!
5.
Fazla
Sürede Çalışma
Kural olarak haftalık 45 saat çalışma süresi azami
süredir. Normalde iş sözleşmesine göre haftalık çalışma süresi 45 saatten az
olan işçinin; haftalık çalışma süresini
haftalık 45 SAATE KADAR çıkarması fazla sürede çalışmadır. 45 saatin
üzerine çıkınca fazla çalışma olur. Fazla sürelerde çalışan işçiye o saatler
için %25 zamlı ücret verilir. İşçi kendisine fazla ücret verilmesi yerine her saatine karşılık 1 saat 15 dakika
serbest zaman isteyebilir ve bunu 6 ay içinde kullanabilir.
II.
DİNLENME
SÜRELERİ
1.
Ara
Dinlenmesi
Madde
68 -
Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin
gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere; a) 4 saat veya daha kısa süreli
işlerde 15 dakika, b) 4 saatten fazla ve 7,5 saate kadar (7,5 saat dahil)
süreli işlerde yarım saat, c) 7,5 saatten fazla süreli işlerde 1 saat, Ara
dinlenmesi verilir.
Bu dinlenme
süreleri en az olup aralıksız verilir. Sözleşmelerle bu süreler artırılabilir.
Ancak bu süreler o yerde gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak
sözleşmelerde kararlaştırılmak suretiyle ile aralı olarak kullandırılabilir.
Genelde ara dinlenmesi tüm işçilere aynı anda verilir. Ara dinlenmeleri çalışma
süresinden sayılmaz. İşçinin dışarı çıkma hakkı vardır.
2.
Hafta
Tatilleri
Madde 46 – İş
kanunu uygulanan yerlerde, haftada 45 saat çalışan işçilere yedi günlük bir
zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24saat dinlenme (hafta tatili) verilir.
Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı
olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir. Kesintisiz 24 saat olmalıdır.
Kural olarak Pazar günüdür ancak o işyeri Pazar da açık ise başka bir gün
belirlenebilir. İşçinin hafta tatilinde çalışması durumu otomatikman FAZLA
ÇALIŞMA (YARGITAY DİYOR)
3.
Ulusal
Bayram ve Genel Tatiller
Ulusal Bayram
tektir ve 29 Ekimdir. Genel Tatiller ise 1 Ocak 1 Mayıs 23 Nisan 19 Mayıs 30
Ağustos Ramazan – Kurban bayramıdır. Özel işyerleri için sadece 29 Ekim
tatilken; kamusal işyerleri için genel tatiller de tatildir. Bu günlerde işçi çalışmasa
da çıplak ücreti ödenir. İşçi bu günlerde çalışır ise çift ücret hakkı doğar (1
taneyi zaten çalışmadan alıyordu). İşçinin tatil sayılan günlerde çalışması
sözleşmede – toplu iş sözleşmesinde belirlenebilir. Yoksa işçinin onayı
gerekir.
4.
Yıllık
Ücretli İzin
Madde 53 -
İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere,
en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir. Yani en az 1
yıllık kıdem gerekir. Bu haktan vazgeçilemez. Kanuni yıllık izin süreleri: İşçilere
verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi; a) 1 yıldan 5 yıla kadar
(beş yıl dahil) olanlara 14 günden,b) 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20
günden, c) 15 yıl (dahil) ve daha fazla olanlara 26 günden, az olamaz. Yeraltı
maden işlerinde çalışanlara torba kanunla birlikte +4 gün geldi yürürlük
1.1.2015. Bu süreler sözleşme ile artırılabilir ama azaltılamaz.
18 ve daha küçük
yaştaki işçilerle 50 ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli
izin süresi 20 günden az olamaz.
İşçi
her hizmet yılına karşılık, yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanır.
Madde 54
Madde 56 - Yıllık
ücretli izin işveren tarafından bölünemez. öngörülen izin süreleri, tarafların
anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir.
İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz
izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez. Araya
başka tatil girerse süre işlemez.
Yıllık
ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek
olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve
dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne
kadar ücretsiz izin vermek zorundadır. İşveren, işyerinde çalışan işçilerin
yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.
Madde
57 - İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine
ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek
veya avans olarak vermek zorundadır. Araya tatil giriyorsa o da ödenmelidir.
Örneğin hafta tatili ulusal bayram giriyorsa o kadar günün ücreti de verilecek.
Madde
59 - İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin
kullanmadığı yıllık izinleri artık bir ücret alacağına dönüşür. Sözleşmenin
nasıl fesh edildiği önemli değildir. Sözleşmenin sona erdiği tarihteki çıplak
ücret üzerinden kullanılmayan izin günlerinin ücreti ödenir. 5 yıllık
zamanaşımına tabidir.
İşveren,
yıllık ücretli izin yerine para veremez. İşveren teklif etse ve işçi kabul etse
bile hukuken kullanılmamış sayılır.
İşçi
tarafından iş sözleşmesinin fesh edilmesi halinde; bildirim – ihbar süreleri
yıllık ücretli izinden düşülebilir. Bu hal işçinin lehine olur. Yıllık izin
parasını da alır gider yeni iş arar.
İŞ SÖZLEŞMESİNİN SONA
ERMESİ
1) İkale (Anlaşma):
Belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmesi ile kurulan iş ilişkisinin
tarafları, sözleşmeyi anlaşma ile her zaman sona erdirebilir. Taraflar açık
veya örtülü irade ile anlaşabilir. Ancak özgür irade ile yapılmalıdır. İkalede
iş sözleşmesinin sona ereceği günü taraflar belirleyebilir. Ama bu şekilde bir
kararlaştırma yoksa ikalenin yapıldığı gün, iş sözleşmesinin derhal sona erdiği
kabul edilir.
2) Ölüm: İşçinin ölümü
ile;
mirasçıların ya da işverenin fesih bildirimine gerek olmaksızın iş sözleşmesi
sona erer. Ancak işveren tarafından işçinin eşine, ergin olmayan çocuklarına ve
bakmakla yükümlü olduğu kimselere ölüm gününden başlayarak 1 aylık, kıdemi 5
yıldan fazla ise 2 aylık ücret tutarında bir ödeme yapılır.
İşverenin
ölümü ile kural olarak iş sözleşmesi sona ermez ve hak – borçlar mirasçılara
geçer. Ancak işverenini kişiliğinin ağır bastığı sözleşmelerde (örnek: hasta –
hastabakıcı) işverenin ölmesiyle iş sözleşmesi sona erer. Ancak işçi,
hakkaniyete uygun bir tazminatı mirasçılardan isteyebilir.
3) Belirli Sürenin
Bitimi: Aksi kararlaştırılmadıkça; sürenin bitimi, işin
tamamlanması, olgunun gerçekleşmesiyle kendiliğinden sona erer.
·
Belirli süre sonunda iş ilişkisi örtülü
devam ederse sözleşme “belirsiz süreli sözleşme” olur.
·
Belirli iş sözleşmesinin sona ermesi,
sözleşmede fesih bildirimine tabi kılınmışsa ve taraflardan biri süre dolmasına
rağmen fesih bildiriminde bulunmazsa yine “belirsiz süreli sözleme” olur.
İŞ
SÖZLEŞMESİNİN FESİH BİLDİRİMİ İLE SONA ERMESİ
1)
Süreli
Fesih è BELİRSİZ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMELERİNDE
KULLANILABİLİR.
İş
Kanunu madde 17 - İş sözleşmeleri;
a)
İşi 6 aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından
başlayarak iki hafta sonra, b) İşi 6
aydan 1,5 yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa
yapılmasından başlayarak dört hafta sonra, c) İşi 1,5 yıldan üç yıla kadar
sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı
hafta sonra, d) İşi 3 yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından
başlayarak sekiz hafta sonra, Feshedilmiş sayılır. Bu süreler asgari olup
sözleşmeler ile artırılabilir.
İhbar Tazminatı:
Yukarıdaki bildirim sürelerine uyulmadan iş sözleşmesini fesheden işçi/işveren;
bu bildirim sürelerine ilişkin ücreti karşı tarafa tazminat olarak ödemek
zorundadır. İhbar tazminatı giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanır. Süresine uyulmadan
yapılan feshin ispatı bu tazminat için yeterlidir, herhangi bir zarar ispatına
gerek yok.
İhbar Tazminatının Peşin
Ödenmesi ile Fesih: İşveren bildirim süresine ait ücreti
işçiye peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
Kötü Niyet Tazminatı:
Feshi ihbar yoluyla sözleşmenin feshedilebilme hakkı kötüye kullanıldığı
takdirde bunu yapan kişi; karşı tarafa ihbar tazminatının 3 katı tutarında bir
kötü niyet tazminatı öder. Örneğin; işçi 1500 maaş alıyor sigorta asgariden;
işçi 1500 üzerinden sigorta istedi diye feshi ihbar yoluyla işten atıyorsun.
Bunun uygulama alanı geniş; dürüstlüğe aykırı, iyi niyete aykırı, piçlik
barındıran şeyler de kötü niyet tazminatına gidilebiliyor.
2) GEÇERLİ FESİH è
İş Güvencesi Kapsamındaki İşçiler İçin
Öncelikle
kimler iş güvencesi kapsamında onlara bakalım.
·
İş kanunu veya basın iş kanununa göre
çalışan işçi olmalı
·
İş yerinde 30 veya 30+ işçi olmalı (aynı
işkolunda işverene ait birden fazla işyerinin işçi sayıları toplanarak aynı
işkolundaki total işçi sayısına bakılır.)
·
İşçinin en az 6 aylık kıdemi olmalı (aynı
işverenin tüm işyerlerinde geçirilen süreler toplanır.)
·
İşçi, belirli konumda bir işveren vekili
olmamalıdır. İşletmenin tümünü sevk veya idare eden ve işçi alıp çıkaran bir
işveren vekili olmamalıdır.
·
Belirsiz süreli bir iş sözleşmesi
olmalıdır.
İş
güvencesine sahip işçilerde yine süreli fesihteki feshi ihbar sürelerini
uyguluyoruz. Ancak iş güvencesine sahip işçilerin farkı şudur ki bu işçiler
geçerli bir sebep göstermeden iş sözleşmeleri sona erdirilemez. BUNA KARŞILIK
İş güvencesi olmayan işçiler için süreli fesih hükümleri uygulanıyor ve
herhangi bir sebep gösterilmesi dahi gerekmiyor.
İŞ
GÜVENCESİ KAPSAMINDAKİ İŞÇİLER için iş sözleşmesi işveren tarafından ancak
geçerli bir nedenin varlığı halinde sona erdirilebilir. Geçerli bir neden
işçiden kaynaklı olabileceği gibi, işyerinin gerekleri nedeniyle de olabilir.
·
İşçiden
Kaynaklı Neden: İşçinin yetersizliği (emsal işçiden daha
az verimli olması), işe yatkın olmama, öğrenme ve kendini geliştirme yetersizliği,
sık sık hastalanmak, sık sık işe geç gelme, işi aksatma vb sebepler geçerli
sebebe örnektir.
·
İşletme/İşin/İşyerinin
Gereği: Sürüm ve satış azalması, talep azalması, ekonomik
kriz, yeni çalışma yöntemleri, işyerinin veya işin daraltılması örnektir.
ARTIK GEÇERLİ SEBEBİMİZ
VAR PEKİ USULÜMÜZ NEDİR??
i. Son Çare İlkesi:
Fesi son çare olmalı, işçiyi eğitme, başka işte çalıştırma yolları
denenmelidir; özellikle de işyerinden kaynaklı sebepler varsa bu ilkeye çok
sıkı uyulmalıdır.
ii. İşçinin Uyarılması:
işçiden kaynaklı sebepte fesihten önce işçi en az 1 kere uyarılmalı.
iii. Savunma:
Özellikle işçiden kaynaklı nedenlerde, işçinin savunmasının alınması
zorunludur.
iv. Şekli Şartlar:
Fesih yazılı olmalı, feshin sebebi açık ve kesin bildirilmelidir, burada
yazılan fesih sebebinin sonradan değiştirilmesi mümkün değildir.
BUNLARA AYKIRILIK
DURUMUNDA YA GEÇERSİZ SEBEPLE FESİH YA DA USULSÜZ FESİHLE KARŞILAŞACAĞIZ.
USULSÜZ FESİH ve GEÇERSİZ
FESİH KAVRAMLARI
USULSÜZ FESİH:
Bildirimdeki ihbar sürelerine uyulmadan yapılan feshe denir. Bu tür usulsüz
fesih hem iş güvencesi kapsamındakiler için süreli fesihte; hem de iş güvencesi
kapsamında olmayanlar için süreli fesihte görülebilir. Yaptırımı: ihbar
tazminatı alınır.
GEÇERSİZ FESİH:
İş güvencesi kapsamındaki fesihte bir geçerli sebebe dayanmayan veyahut
yukarıdaki son çare ilkesi, savunma, uyarma, şekil şartına aykırılık mevcutsa
burada geçersiz fesih var.
GEÇERSİZ FESİHİN
YAPTIRIMI – İŞE İADE DAVASI: İş güvencesi
kapsamındaki işçilere tanınmış olan bir haktır. İş güvencesi kapsamında
olmayanlar için öngörülen kötü niyet tazminatı yerine işe iade davası
uygulanır.
İş Kanunu Madde
20 - İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği
veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden
itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir, taraflar anlaşırlarsa
uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür. Feshin geçerli bir sebebe
dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir.
Dava
seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen
kararın temyizi halinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir. Yani
işçi 1 ayda dava açacak + mahkeme 2 ayda sonuçlandıracak + yargıtaya giderse 1
ayda cevap gelecek total 4 aylık bir prosedür.
GEÇERSİZ
FESHİN SONUÇLARI: madde 21: İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının
tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda
bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence
yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır. Feshin geçersizliğine karar
verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır.
|
|
ÇALIŞMA KOŞULLARINDA DEĞİŞİKLİK VE İŞ
SÖZLEŞMESİNİN FESHİ:
Madde
22 - İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel
yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma
koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu
şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı
olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini
bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene
dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak
açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
İşçi,
bunun geçerli bir nedene dayanmadığını ileri sürerse; iş güvencesi yoksa, süreli
fesihten doğan haklarını (ihbar tazminatı ve kötü niyet tazminatı gibi); iş
güvencesi varsa, buna ilişkin doğan haklarını (işe iade davası ve bundan doğan
haklar) kullanabilir.
İŞ
SÖZLEŞMESİNİN ASKIYA ALINMASI:
·
İşçi için ifa veyahut işveren için ifayı
kabul imkansızlığı olmalıdır.
·
Bu durum geçici nitelikte olmalıdır.
·
Zaman açısından esaslı bir sorun teşkil
etmemelidir.
·
Kusura dayanmamalıdır.
Örnek: Gebelik ve
doğum zamanları, grev, çalışmaktan kaçınma hakkı, tutuklama, İK 24/3 ve 25/3
İş kanunu 24/3:
İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını
gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa haklı fesih sebebi; yani 1
haftaya kadar olması halinde askıda kalır.
İş kanunu 25/3:
İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir
sebebin ortaya çıkması halinde işveren haklı fesih yapabiliyor. Yani 1 haftaya
kadar olan süre için askıda kalır.
Yukarıdaki 4
şartın varlığı halinde iş sözleşmesi, tarafların rızası ile askıya alınır. Rıza
yazılı olmalı ve bir tarafın yazılı talebine diğer taraf 6 gün içinde yazılı
olarak dönüş yapmış olmalıdır. Askı süresi makul olmalıdır. Yoksa haklı fesih
sebebi oluşturur. Askı süresince asli borçlar olan iş görme borcu ve ücret
borcu askıdadır.
İstisnamız:
24/3 ve 25/3’e dayanan askı halinde tarafların rızası aranmaksızın iş
sözleşmesi 1 haftalık askı süresindedir. Madde 40 uyarınca işçiye bu 1 hafta
içinde her gün normalde kazanacağının yarım ücreti veriliyor.
HAKLI NEDENLE DERHAL FESİH
1)
İşçinin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı
Madde 24 - Süresi belirli olsun veya olmasın işçi,
aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim
süresini beklemeksizin feshedebilir:
I.
Sağlık sebepleri:
a) İş
sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple
işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.
b) İşçinin sürekli
olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi
bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
II.
Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İşveren iş
sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında
yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler
vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b) İşveren işçinin
veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler
söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren işçiye
veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse,
yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir,
kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi
gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız
ağır isnat veya ithamlarda bulunursa.
d) İşçinin diğer
bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu
durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
e) İşveren
tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak
hesap edilmez veya ödenmezse, (bu belli bir süreklilik arz etmeli)
f) Ücretin parça
başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından
işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret
farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa,
yahut çalışma şartları uygulanmazsa.
III.
Zorlayıcı sebepler: İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan
fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.
2)
İşverenin
Haklı Nedenle Fesih Hakkı
Madde
25 - Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş
sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin
feshedebilir:
I-
Sağlık sebepleri:
a) İşçinin kendi
kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden
doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu
sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden
fazla sürmesi. (buradakiler dışındaki hastalık, kaza, gebelik, doğum vs gibi
sağlık sorunlarından haklı fesih yapmak için; bu devamsızlık hallerinin; kıdeme
göre süreli fesihte belirlenen feshi ihbar sürelerini 6 hafta aşması halinde
haklı nedenle derhal feshe gidilebilir.
b) İşçinin
tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde
çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda.
II-
Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İş sözleşmesi
yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar
veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri
sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin
işvereni yanıltması.
b) İşçinin,
işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak
sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve
haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c) İşçinin
işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d) İşçinin
işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine
sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da
işyerinde bu maddeleri kullanması.
e) İşçinin, işverenin
güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya
atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin,
işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir
suç işlemesi.
g) İşçinin
işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki
işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü,
yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h) İşçinin
yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta
ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi
isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin
malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya
başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede
hasara ve kayba uğratması.
III-
Zorlayıcı sebepler:
İşçiyi işyerinde
bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya
çıkması.
IV- İşçinin gözaltına alınması veya
tutuklanması halinde devamsızlığın süreli fesihte belirlenen feshi ihbar
sürelerini aşması.
Haklı
nedenle fesih sebebi çıktıktan sonra makul sürede fesih yapılmalıdır.
24. ve 25. maddedeki ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılıkta ise iş
sözleşmesinin öğrenmeden itibaren 6 iş günü içinde sona erdirilmesi; her
halükarda 1 sene içinde sona erdirilmesi gerekir. İşçi maddi çıkar sağlamışsa 1
senelik süre uygulanmaz. Fesih yapanın TBK hükümlerine göre zararı varsa
tazminat hakları saklıdır.
Haklı
nedenle fesih hakkının kullanılması: Haklı nedenle fesihte,
karşının kabulüne gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile iş sözleşmesi
sona erdirilir. Lehine haklı fesih hakkı doğan taraf ister kullanır ister
kullanmaz. Bu kullanılırken herhangi bir feshi ihbar süresi yok derhal feshediliyor.
Haklı nedenle
feshin hukuki sonucu: işçinin ücreti ile, yasadan ve sözleşmeden doğan para ve
parayla ölçülmesi mümkün tüm menfaatlerin tam olarak ödenmesi zorunludur. İş
sözleşmesi içinde, haklı nedenle fesheden taraf, karşının bu davranışı sonucu
bir zarara uğramışsa bunu da talep edebilir TBKya göre. İş sözleşmesi haklı
nedenle feshedildiğinde fesheden ihbar tazminatı ödemeyeceği gibi karşıdan da
ihbar tazminatı isteyemez.
HAKSIZ
FESİH TAZMİNATI (HAKLI NEDENE DAYANMAYAN FESİH):
Burada da
sebeplerin yarışması var onu göreceğiz.
Türk Borçlar Kanunu MADDE
438- İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse
işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli
sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş
olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir.
Belirli süreli hizmet
sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği
miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı
gelir, tazminattan indirilir.
Hâkim, bütün durum ve
koşulları göz önünde tutarak, ayrıca miktarını serbestçe belirleyeceği bir
tazminatın işçiye ödenmesine karar verebilir; ancak belirlenecek tazminat
miktarı, işçinin altı aylık ücretinden fazla olamaz.
BELİRLİ SÜRELİ
SÖZLEŞME HAKLI SEBEP HARİCİ ZATEN SONA ERDİRİLEMEZ. HAKLI SEBEP DEYİP DE SEBEP
HAKSIZ ÇIKARSA NE OLACAK BİR TEK BURADA GÖRÜYORUZ. NE İMİŞ “belirli
süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, süreye uyulsa
kazanacağı miktarı max 6 ay olmak üzere isteyebiliyor.”
Belirsiz
süreli sözleşmelerde ne olacağı da yukarıdaki maddede yazmış. Ancak iş kanununa
göre de iş güvencesi varsa haksız fesih durumunda işe iade davası açılabilir.
İş güvencesi yoksa ihbar tazminatı + kötü niyet varsa kötü niyet tazminatı
(ihbar tazminatı X 3) ödenir. Sebeplerin yarışması var yani burada; kişi
hangisini isterse ona dayanır. Birine dayanmazsa hakim talepte bulunanın en
yararına olan maddeye göre hüküm verir.
TOPLU İŞÇİ ÇIKARMA: Madde
29 - İşveren; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya
işin gerekleri sonucu toplu işçiçıkarmak istediğinde, bunu en az otuz gün
önceden bir yazı ile, işyeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne
veTürkiye İş Kurumuna bildirir.
İşyerinde çalışan
işçi sayısı: a) 20 ile 100 işçi arasında ise, en az 10 işçinin, b) 101 ile 300
işçi arasında ise, en az yüzde on oranında işçinin, c) 301 ve daha fazla ise,
en az 30 işçinin, İşine 1 aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde
son verilmesi toplu işçi çıkarma sayılır.
Bildirimden
sonrası sendika temsilcileri ile işveren arası görüşme yapılır, toplu işçi
çıkarma önlenmeye veya sayı azaltılmaya vs. çalışılır. Etkileri azaltılmaya
çalışılır. Görüşme sonunda tutanak düzenlenir.
Fesih
bildirimleri, işverenin toplu işçi çıkarma isteğini bölge müdürlüğüne
bildirmesinden otuz gün sonra hüküm doğurur.
İşyerinin
bütünüyle kapatılarak faaliyete son verilmesi halinde, işveren
durumu en az 30 gün önceden ilgili bölge müdürlüğüne + Türkiye İş Kurumuna
bildirmek + işyerinde ilan etmekle yükümlü. İşten çıkarma kesinleştikten sonra
6 ay içinde yeniden faaliyete girişirse uygun olanlar işe geri çağrılır.
Yeni
İş Arama İzni Meselesi:
Madde 27- Bildirim
süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama
iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş
arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin
saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini toplu
kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak
ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.
İşveren
yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret
işçiye ödenir. (Burada hiç izin vermemiş bir işveren söz konusu), İşveren, iş
arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma
karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten, çalıştırdığı sürenin ücretini
yüzde yüz zamlı öder. (Bu durumda işveren izni vermiş ancak izin saatlerinde
işçiyi çalıştırır)
İŞ
SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİNİN SONUÇLARI
1)
Çalışma Belgesi verilmesi: Madde 28 - İşten ayrılan işçiye,
işveren tarafından işinin çeşidinin ne olduğunu ve süresini gösteren bir belge
verilir. Belgenin vaktinde verilmemesinden veya belgede doğru olmayan bilgiler
bulunmasından zarar gören işçi veyahut işçiyi işine alan yeni işveren eski
işverenden tazminat isteyebilir.
2)
Yeni İşverenin Sorumluluğu Meselesi: Madde 23 - Süresi
belirli olan veya olmayan sürekli iş sözleşmesi ile bir işverenin işine girmiş
olan işçi, sözleşme süresinin bitmesinden önce yahut bildirim süresine uymaksızın
işini bırakıp başka bir işverenin işine girerse sözleşmenin bu suretle
feshinden ötürü, işçinin sorumluluğu yanında, ayrıca yeni işveren de aşağıdaki
hallerde birlikte sorumludur: a) İşçinin bu davranışına, yeni işe girdiği
işveren sebep olmuşsa. b) Yeni işveren, işçinin bu davranışını bilerek onu işe
almışsa. c) Yeni işveren işçinin bu davranışını öğrendikten sonra dahi onu
çalıştırmaya devam ederse.
3)
Kıdem Tazminatı Ödenmesi: Kıdem Tazminatının Şartları:
·
En
az 1 yıllık kıdem (çalışma) olmalı
·
Sözleşme
belirli şartlarda sona ermelidir.
o
İşveren
tarafından fesihte kural olarak kıdem tazminatına hak kazanır. 25/2’de
kazanmaz. 25/2 iş sözleşmesinin işveren tarafından ahlak ve iyiniyete
aykırılıktan haklı feshidir.
o
İşçi
tarafından fesihte kural olarak kıdem tazminatı olmaz. 24/2 haklı sebepte hak
kazanır
o
Diğer
koşullar: kadında evlilik sebebiyle 1 yıl içinde fesih, emeklilik, ölüm,
askerlik gibi hallerde kıdem tazminatına hak kazanır.
HESAPLANMASI:
İşçinin işe başladığı günden itibaren her geçen tam yıl için 1 aylık ücret
tutarında ödeme yapılır. İşçinin son giydirilmiş ücreti üzerinden hesaplanır. Giydirilmiş ücrete; asıl ücretin yanında
işçiye DÜZENLİ OLARAK verilen ücret ekleri ve sosyal haklar da dahildir. Yıl
küsuratları da hesaba katılacak. Maximum sınırı; devlet memurlarına ödenen
emekli ikramiyesidir.(önemli değil ama yıllık 3000 civar)
Kıdem
tazminatı 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
SENDİKAL
TAZMİNAT: İşçinin sendikal nedenlerle örnek sendikalı olması, sendika
temsilcisi olması vs sebeplerle iş sözleşmesinin sona erdirilmiş olmasıdır.
Sendikal tazminat 1 yıllık ücretten az olamaz. İşçi, sendikal nedenle atıldım
derse sendikal neden olmadığını işveren ispat etmelidir. SENDİKAL TAZMİNAT;
kötüniyet tazm., iş güvencesi tazm. eşit davranma borcuna aykırılık tazm. ile
birleşemez.
4) CEZA KOŞULU ve
İŞÇİDEN İBRANAME ALINMASI:
TBK
m. 420’ye göre sözleşmede yalnızca işçi aleyhine konulmuş olan ceza koşulu
geçersizdir. Yani kanuna göre hem işçi hem de işveren için çift yönlü olarak
kararlaştırılan ceza koşullarına bir engel bulunmamaktadır.
İbraname:
Alacaklının, borçludan olan alacağının sona erdiğini yazılı-imzalı bir belge
ile beyan etmesidir. Borcun yokluğunu gösterir. İşçiden alınacak ibranamenin
geçerli olması için ise; 1) yazılı
olmalı, 2) ibraname tarihiyle sözlemenin bitimi arasında en az 1 ay olmalı, 3)
ibra konusu alacağın türü ve miktarı açıkça belirtikmeli, 4) ödemenin
ibranamede yazılı tutar kadar ve banka aracılığıyla yapılmış olması şarttır.
Aksi takdirde ibraname geçersiz. Kısaca neredeyse tüm ibranameler geçersiz
oluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder