14. Ceza Hukukunun Yaptırımları Belirlenmesi Ve Bireyselleştirilmesi
Ceza suçun karşılığı olan yaptırımlardır.
Eski dilde suçun karşılığı olarak suçluya tatbik edilen yaptırımlara
müeyyide denilmiştir. Cezaların
amaçları iki gurupta toplanır
a.Ceza ödetmeye hizmet eder
b.Ceza önlemeye hizmet eder
Cezalar insanları ihlal ettikleri haklara karşılık belirli beşeri
haklardan yoksun bırakılmaları anlamına gelir.
Fakat her beşeri yoksunluk ceza değildir. Sadece kanunun ceza olarak
nitelendirdiği beseri yoksunlular ceza müeyyidesidir. Bu demektir ki, ihlale
tepki olarak, ceza müeyyidesinin kaynağı sadece kanundur. Bu, idarenin
düzenleyici işlemi ile, hiçbir zaman ceza konulamaması demektir.
14.1. Cezanın Nitelikleri
a. Ceza
kanunda düzenlenmiş olmalı
b. Ceza
bireyselleştirilebilir olmalı
c. Ceza
sadece suçu işleyen kişiye uygulanmalı
d. Ceza
insan onuru ile bağdaşabilir olmalı
e. Ceza
geri alınabilir ve düzeltilebilir olmalı
f. Ceza
devlete az yük getirmeli
14.2. Cezanın Türleri
I. Hukuki Nitelikleri Yönünden
a. Asli ceza:
Yasada suçun asıl karşılığı olarak gösterilen cezalar
b. Ek ya da
Fer’i ceza: Yasanın asıl cezaya ek olarak belirlediği ceza. Bu
cezanın özelliği asıl cezadan ayrı olarak tek başına
hükmedilmez.
c. Seçimlik
ceza: Asli bir ceza olmakla birlikte hakim tarafından tercih edilebilen cezalardır. Örneğin hakaret suçu için hapis ya da para
cezası ön görülmektedir.
d. Tamamlayıcı
cezalar: Asli cezaya yasal sonuç olarak eklenen cezalardır. Bunlar ceza
mahkumiyetinin doğrudan sonucu olduğundan ayrıca hükümde gösterilmese bile
infaz sırasında uygulaması yapılır.
II. Yöneldikleri değerler bakımından
Cezalar yaşam hakkına, özgürlüğe, malvarlığına ve şerefe karşı
olabilir. Fakat çağdaş ceza hukukunda
yaşam hakkına ve şerefine yönelik cezalara yer verilmemesi kabul
edilmektedir. Bunun sonucu olarak ceza
hukukunda idam cezasına e hükümlerin ilanına yer verilmemektedir. Fakat bununla birlikte TCK’nın İftira suçunu
düzenleyen 267. Maddesinde bu durumla çelişen bir düzenleme bulunmaktadır.

14.3. TCK’da Yaptırımlar
TCK’ da yaptırımlar Cezalar ve Güvenlik tedbirler
olarak ikiye ayrılır.
14. 3.1. Cezalar I. Hapis
Cezaları
a.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları:
Kanun,
ağırlatılmış müebbet hapis cezasını, 47. maddede düzenlenmiştir. Ağırlatılmış
müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam eder. Ancak, hükümlü,
5275 s. Kanunun 107. maddesi hükmü gereğince, iyi hal göstermesi kaydıyla, otuz
yıl, birden çok cezanın bulunması halinde otuz altı yılsonunda koşullu
salıverilebilir. Tabii, koşullu salıverilme, hükümlülük halini ortadan
kaldırmaz. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının uygulanması esas ve usulleri
5275 s. Kanun,
25. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

b.
Müebbet hapis cezaları
Kanun, müebbet hapis cezasını 48. maddede düzenlemiştir. Bu ceza
hükümlünün hayatı boyunca devam eder.

5275 s. Kanun, hapis cezalarının infazı bağlamında olmak üzere, müebbet
hapis cezasının uygulanması usul ve esaslarını belirlemiştir. 5275 s. Kanuna
göre (m. 107/1, 2, 3/b), hükümlünün, iyi hal göstermesi halinde, kosullu
salıverilmesi mümkündür. Bu süre, Hükümlünün bir tek mahkûmiyetinin bulunması
halinde 24 yıl, birden çok mahkûmiyetinin bulunması halinde otuz yıldır.
c. Süreli hapis cezaları

c.a. Kısa süreli hapis cezaları: Hapis cezasının kısa süreli olması durumunda
bu cezanın para cezasına ya da başka cezalara çevrilebilme olanağı vardır.

b)
Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade,
suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,
c)
En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi
sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna
devam etmeye,
d)
Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar
süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan
yasaklanmaya,
e)
Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle
veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş
olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle,
ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve
sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
f) Mahkûm
olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla
kamuya yararlı bir iste çalıştırılmaya, Çevrilebilir.
(2)
Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının
seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza
artık adlî para cezasına çevrilmez.
(3)
Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak
koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili
işlediği tarihte onsekiz yasını doldurmamış veya altmısbes yasını bitirmiş
bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci
fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.
(4)
Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun
süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı halinde, birinci fıkranın (a)
bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir
halinde uygulanmaz.
(5)
Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre
çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.
(6)
Hüküm
kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün
içinde seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya
başlanıp da devam edilmemesi halinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis
cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhal infaz
edilir. Bu durumda, besinci fıkra hükmü uygulanmaz.

(7)
Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan
nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, hükmü veren mahkemece tedbir
değiştirilir.

a)
Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla
hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,
b)
Suçu isledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği
pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin
oluşması gerekir.
(2) Cezanın
ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki
hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı
tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda
çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi halinde, hakim
kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal salıverilir.
(3) Cezası
ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir
denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden
az olamaz.
(4) Denetim
süresi içinde;
a)
Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu
amaçla bir eğitim programına devam etmesine,
b)
Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu
kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının
gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c)
Onsekiz yasından küçük olan hükümlülerin, bir meslek
veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da
bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine, Mahkemece karar verilebilir.
(5)
Mahkeme,
denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir.
Bu kisi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir
hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum
yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur;
hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme
hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.

(6) Mahkeme,
hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim
süresinin
Herhangi
bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kisi görevlendirmeden geçirilmesine de
karar verebilir.
(7) Hükümlünün
denetim süresi içinde kasıtlı bir suç islemesi veya kendisine yüklenen
yükümlülüklere,
Hakimin uyarısına
rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen
infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.
(8) Denetim
süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza
infaz edilmiş sayılır.
c.b. Adli Para Cezaları
Para cezası suçlunun mal varlığına yönelik bir yaptırım olup yasada
öngörülen sınırlar arasında belirlenerek devlet hazinesine ödenir.
Adlî para cezası
MADDE 52. - (1) Adlî para cezası, beş günden az
ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak
üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen
miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet
Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2)
En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün
karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri
göz önünde bulundurularak takdir edilir.
(3)
Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas
alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı
ayrı gösterilir.
(4)
Hâkim,
ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını
ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak
üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine
de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az
olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan
kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse
çevrileceği belirtilir.

Para cezalarının
belirlenmesinde iki sistem vardır; klasik sistem ve gün para sistemi.
765 sayılı TCK’da klasik sistem benimsenirken 5275 sayılı yeni TCK gün
para cezası sistemini benimsenmiştir.
Klasik sistem farklı şekillerde uygulanır.
a. Maktu
para cezası: Hakimin işlenen suç, fail ve onun mali durumuna göre
bir bedel belirlemesi mümkün değildir. Para cezası
sabit bir miktar olarak belirlenir.
b. Alt e
üst sınırları belirlenmiş para cezaları: Hakim belirlenmiş olan bu
sınırlar arasında bir bedele hükmeder.
c. Nispi
para cezası: Suçluya verilen para cezası sebep olduğu zarar ya da
engel olduğu yarara göre ya da katları oranında
belirlenir.
Yeni TCK’da para cezası adli para cezası olarak belirlenmiştir. Adli para
cezası tam gün sayısının bir gün karşılığı olarak belirlenen bir bedelle
çarpılması sonucu saptanır. Adli para
cezası peşin ya da vadeli olarak hâkimin takdiriyle belirlenebilir.
14. 3.2. Güvenlik Tedbirleri
Güvenlik tedbirleri fiil ya da fiilden kaynaklanması muhtemel
tehlikeliliği önlemek ve faili eğitmek, koruma altına almak veya tedavi etmek
amacını güden müdahalelerdir. Güvenlik
tedbirleri ceza değildir çünkü bastırıcı değil önleyici özellikler taşır.
Güvenlik tedbirlerinin cezadan farkı şunlardır:
a. Cezaların
süresi kanunda belirtilmiştir. Güvenlik
tedbirlerinin süresi kural
olarak belli değildir.
b. her
ikisinin de infazı farklıdır. Güvenlik
tedbirlerinde kişiye uygulanan
yoksunluklar daha sınırıdır.
c. Güvenlik
tedbirlerinde cezalardan farklı olarak kusur aranmaz
d. güvenlik
tedbirlerinde kusurun derecesi önem arz etmez
e. Kural
olarak af, erteleme, zamanaşımı gibi konular güvenlik tedbirleri
bakımından geçerli değildir.
Bu farklılıkların yanı sıra güvenlik tedbirlerinin
şu özellikleri vardır.
a. Güvenlik tedbiri bir mala veya para el konulması
biçiminde olabileceği gibi
kişi özgürlüğünden yoksun kılınması şeklinde
olabilir.
c.
Güvenlik tedbirleri mutlaka kanunla konulur.
d.
Güvenlik tedbirlerinin muhakemesi ceza
muhakemesi usul ve esaslarına göre yapılır.
e.
Güvenlik tedbirleri infazının amacı suçun
işlenmesine neden olan psikolojik
nedenlerin ortadan kaldırılması olarak ifade edilir.
I. Belli Haklardan Yoksun Bırakılma
İKİNCİ BÖLÜM
Güvenlik
Tedbirleri
Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma
MADDE 53. - (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu
suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli,
süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların
denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya
seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve
seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan,
c) Velayet
hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf,
dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin
yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu
kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kurulusunun iznine tabi bir
meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir
olarak icra etmekten, Yoksun bırakılır.
(2)
Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu
hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
(3)
Mahkûm
olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu
üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki
fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü
hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun
uygulanmamasına karar verilebilir.

(4)
Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili
işlediği sırada onsekiz yasını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra
hükmü uygulanmaz.
II. Müsadere
Müsadere kasıtla işlenmiş bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun
kullanılmasına tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın yahut
menfaatlerin veya kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından
tehlikesi olması durumunda suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan
eşyanın; bunların ortadan kaldırılması, elden çıkartılması, tüketilmesi ya da müsaderenin
başka türlü imkânsız olması durumunda söz konusu eşyanın değeri kadar paranın
veya menfaattin karşılığının yahut üretimi, bulundurulması, kullanılması,
taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşyanın mülkiyetinin devlete geçmesi
anlamına gelir. İki türlü müsadere
bulunur: Eşya müsaderesi, kazanç müsaderesi.
a.
Eşya Müsaderesi:
Eşya
müsaderesi

Suçun
islenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı
veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir.
(2)
Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan
kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir
surette imkânsız kılınması halinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının
müsaderesine karar verilir.
(3)
Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin islenen
suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı
olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.
(4)
Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım
ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.
(5)
Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi
gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece
bu kısmın müsaderesine karar verilir.
(6)
Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili
olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.
Eşya Müsaderesinin Koşulları:
a. Bir
eşya mevcut olmalı
b. Eşya
iyi niyetli üçüncü kişilere ait olmamalı
c. Eşya
kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılmalı, suçun işlenmesine
tahsis edilmeli ya da suçtan meydana gelmeli.
d.Eşya suçun işlenmesinde kullanılmak için
hazırlanmış ise kamu sağlığı
ya da genel ahlak açısından tehlikeli olmalı
e. Müsadere edilen eşya suça nazaran daha ağır
sonuçlar doğurmamalı
ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olmamalıdır.
b.
Kazanç Müsaderesi
Kazanç müsaderesi ceza hukuku vasıtasıyla el uzatılabilecek malvarlığının
kapsamını genişletmek amacıyla ceza hukukuna dâhil edilmiştir.
Kazanç müsaderesi

(2)
Müsadere konusu eşya veya maddi menfaatlere el konulamadığı veya bunların
merciine teslim edilmediği hallerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin
müsaderesine hükmedilir.
Kazanç müsaderesinin koşulları:
a.
Suçun işlenmesi vb yollarla ortaya çıkan
ekonomik bir kazanç söz konusu olmalıdır.
Eğer söz konusu değer başka kazançlara dönüştürüldüyse bu kazançta
müsadere edilecektir. (Örneğin belli
miktar paranın hisse senedine dönüştürülmesi).
b.
Suç konusu elde edilen maddi menfaatin suçun
mağduruna iade edilememesi gereklidir.
Eğer edilebiliyorsa artık kazanç müsaderesi söz konusu olmaz.
III. Çocuklara Özgü Güvenlik Tedbirleri
Çocuklara özgü güvenlik tedbirleri 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin
Kuruluşu, Görev e Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Buna göre çocuklar hakkında
a. veliye,
vasiye ya da akrabalardan birine teslim,
b. aile
yanına yerleştirme
c. Özel
kurumlara yerleştirme
d. İşyerine
yerleştirme
e. tedavi
kurumlarına gönderme gibi tedbirlere hükmedilebilir.
IV. Akıl Hastalarına Özgün Güvenlik Tedbirleri
Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri
MADDE 57. - (1) Fiili işlediği sırada akıl
hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine
hükmedilir. Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastaları, yüksek
güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar.
(2)
Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl
hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum
açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının
belirtilmesi üzerine mahkeme veya hâkim kararıyla serbest bırakılabilir.
(3)
Sağlık Kurulu raporunda, akıl hastalığının ve islenen
fiilin niteliğine göre, güvenlik bakımından kişinin tıbbi kontrol ve takibinin
gerekip gerekmediği, gerekiyor ise, bunun süre ve aralıkları belirtilir.
(4)
Tıbbi kontrol ve takip, raporda gösterilen süre ve
aralıklarla, Cumhuriyet savcılığınca bu kişilerin teknik donanımı ve yetkili
uzmanı olan sağlık kurulusuna gönderilmeleri ile sağlanır.
(5)
Tıbbi kontrol ve takipte, kişinin akıl hastalığı
itibarıyla toplum açısından tehlikeliliğinin arttığı anlaşıldığında, hazırlanan
rapora dayanılarak, yeniden koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine
hükmedilir. Bu durumda, bir ve devamı fıkralarda belirlenen işlemler
tekrarlanır.
(6)
İşlediği fiille ilgili olarak hastalığı yüzünden
davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişi hakkında birinci ve
ikinci fıkra hükümlerine göre yerleştirildiği yüksek güvenlikli sağlık
kurulusunda düzenlenen kurul raporu üzerine, mahkûm olduğu hapis cezası, süresi
aynı kalmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, mahkeme kararıyla akıl hastalarına
özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.
(7)
Suç isleyen
alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin, güvenlik tedbiri
olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık
kurulusunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Bu kişilerin tedavisi,
alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar
devam eder. Bu kişiler, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde
düzenlenecek rapor üzerine mahkeme veya hakim kararıyla serbest bırakılabilir.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder