SOYBAĞININ HÜKÜMLERİ
I.
SOYBAĞININN VELAYET HAKKINA BAĞLI
OLMAYAN HÜKÜMLERİ
1. Soyadı
Çocuk ile ana ve
babası arsında soybağı kurulduğunda ,
ana ve baba evli ise, çocuk ailenin soyadını alacaktır. Ancak, ergin olmayan
çocuğun evlat edinilmesi halinde, çocuk evlat edinenin soyadını taşır.
2. Karşılıklı
Yükümlülükler
Ana, baba ve çocuk ailenin huzur
bütünlüğünün gerektirdiği şekilde birbirlerine yardım etmek, saygı ve anlayış
göstermek ve aile onurunu gözetmekle yükümlüdürler. Ana, baba ve çocuk arasında
karşılıklı olarak öngörülen yükümlülüğün içeriğinin yardım etmei saygı ve
anlayış gösterme ve aile onurunu gözteme tarzında somutlaştırıldığı
görülmektedir.
3. Çocuk
ile Kişisel İlişki Kurulması
Çocuk ile kişisel ilişki kurulması,
velayet hakkına sahip olmayan veya çocuğun kendilerinden alındığı ana ve baba
açısından MK m. 323-324 hükümlerinde, üçüncü kişiler açısından ise, MK m. 325
hükmünde düzenlenmiştir. Hem ana babanın hem de üçüncü kişileri çocuk ile
kişisel ilişki kurmaları ancak mahkeme kararıyla gerçekleşebilir.
a. Ana
ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması
i.
Kural
MK m. 323, ana ve
babadan her birine, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan
çocuk ile uygun nitelikte kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkını
tanımaktadır.
ii.
İçeriği
MK m. 323, bu amaca
yönelik olarak kurulacak kişisel ilişkinin, ‘’uygun’’ nitelikte bir kişisel
ilişki olmasını öngörmüştür. Kişisel ilişkisinin uygun olup olmadığının belirlenmesinde,
kural olarak, somut durumun şartları esas tutulacaktır. Ancak, daima çocuğun
yararının, ana ve babanın yararına nazaran ön planda tutulması gerekir.
iii.
Sınırları
MK m. 324/f.1
uyarınca, kişisel ilişki kurma hakkının kullanılmasında, ana ve babadan her
biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemkten, çocuğun eğitilmesi ve
yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Çocukla kişisel ilişki
kurulması hususunda ana baba açısından söz konusu olan bu yükümlülüğün
ihlalinin yanında, kişisel ilişki kurulması sebebiyle çocuğun huzurunun
tehlikeye girmesi, ana babanın çocukla ciddi olarak ilgilenmemeleri ya da diğer
önemli sebeplerin bulunması halinde, ana babanın çocukla kişisel ilişki kurma
hakkı red edilme veya sona erdirilebilme sebebi olarak öngörülmüştür. (MK m.
324/f.2)
b. Üçüncü
kişilerin çocukla kişisel ilişki kurması
Ana babanın çocukla
kişisel ilişki kurma hakkının yanında, belirli şartlara üçüncü kişiler de çocuk
ile kişisel ilişki kurma hakkına sahip olabilirler. MK m. 325/f.1: ‘’Olağanüstü
haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel
ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da
tanınabilir’’.
4. Ana
Babanın Çocukların Bakım ve Eğitim Giderlerini Karşılama Yükümlülüğü
a. İçeriği
MK m. 327/f.1 hükmüne
göre, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli dgiderleri karşılama
ana ve babanın yükümlülüğü ndedir. Ana baba, velayet hakkına sahip olmasalar
bile, çocuğun bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülüğü altındadırlar.
Bu yükümlülük, ana ve babaya birlikte aittir. (MK m. 185/f.2)
b.
Süresi
Ana babanın bakım ve
eğitm giderlerini karşılama yükümlüğü, kural olarak, çocuğun ergin olmasına
kadar devam eder (MK m. 328/f.1). Ancak MK m. 328/f.2 hükmü, çocuğun ergin
olmasına rağmen eğitiminin devam etmesi halinde, ana ve babanın, durum ve
koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona
erinceye kadar bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülüğünün devam
edeceğini öngörmüştür.
c.
Ana babanın çocuk mallarını harcama
yetkisi
Çocuğun kişisel
gelirinin, bakım ve eğitim giderleri için harcanması mümkün ise de, ana babanın
çocuğun mallarından harcama yapabilmesi, MK m. 327/f.2 şartlarının
gerçekleşmesine bağlıdır. Dolayısıyla, kural olarak, ana baba kendi
malvarlığından harcama yapmak zorundadırlar. MK m. 327/f.2 hükmü uyarınca, ana
babanın çocuğun mallarından onun bakım ve eğitimine yetecek belli bir miktarın
harcayabilmesi, ancak hakim izniyle mümkündür. Hakimin bu hususta izin
verebimesi için, ana babanın yoksul olması veya çocuğun özel durumunun
olağanüstü harcamalar yapılmasını gerektirmesi ya da olağan dışı herhangi bir
sebebin bulunması gerekir.
d.
Dava hakkı
Ana veya babanın veya
her ikisinin bakım ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine
getirmemeleri halindei çocuk nafaka davası açma hakkına sahiptir. Bununla
beraber, ana veya babaya da, yükümlüğünü yerine getirmeyen diğerine karşı çocuk
adına dava açma hakkı tanınmıştır.
e.
Nafaka miktarının takdiri
Çocuğun bakım ve
eğitim giderlerinin karşılanması için açılacak nafaka davasında, ödenecek
nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme
güçleri dikkate alınarak belirlenecektir. Nafaka miktarı belirlenirken, varsa
çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur (MK: m 330/f.1). Bu çerçevede,
nafaka, kural olarak irat şeklinde belirlenecektir. MK m. 330/f.2 irat şeklinde
belirlenen nafakanın, her ay peşin olarak ödeneceği öngörmüştür.
f.
Ana ve babanın güvence vermesi
Ana ve babanın nafaka yükümlülüğünü
yerine getirmemeleri halinde, çocuk bakım ve eğitimi açısından ortaya
çıkabilecek olumsuz sonuçların engellenebilmesi için. MK m. 334 hükmünde ana ve
babadan güvence istenmesine olanak tanınmıştır. Anılan hükme göre, ‘’ Ana ve
babadan nafaka yükümlülüklerini sürekli olarak ve ısrarla yerine getirmezlerse
ya da kaçma hazırlığı içinde bulundukları, mallarını gelişigüzel harcadıkları
veya heba ettikleri kabul edilebilirse hakim, gelecekteki afaka yükümlülüklerie
ilişki olarak uygu bir güvencenin sağlanmasına veya gerektiğinde diğer
önlemlerin alınmasına karar verebilir’’.
II.
SOYBAĞININ VELAYET HAKKINA BAĞLI
HÜKÜMLERİ
1. Velayet
Hakkının Tanımı
Velayet hakkı, ana
babanın, kural olarak küçüklerin, istisnai olarak da kısıtlıların bakım ve
korunmalarının sağlanması amacıyla, onların kişi ve malları üzerinde sahip
oldukları görev, yetki ve hakların bütününü ifade eder.
2. Velayete
Tabi Olan ve Velayet Hakkına Sahip Kişiler
Velayet hakkı,
aralarında soybağının bulunmasına bağlı ana babaya ait bir hak olarak, sadece
çocuklar üzerinde söz konusu olur. MK m. 335 uyarınca, kural olarak ergin
olmayan çocuklar, istisnai olarak da ergin çocuklar velayet altıa bulunur. MK
m. 335 hükmüe göre, ‘’ Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti
altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınmaz. Hakim vasi
atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın
velayeti altında kalırlar’’.
Kural
olarak, evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.
Velayet hakkı, kural
olarak, çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam eder. Bununla beraber, çocuğun
ergin olmasından önce, velayet hakkına sahip olan kişinin ölümü, velayet
hakkının kaldırılması (MK m. 348), boşanma halinde çocuğun bırakılmaması da
velayet hakkının sona ermesine yol açar. Çocuk ergin olmakla beraber,
kısıtlanırsa, hakim, kural olarak ana babanın çocuk üzerindeki velayet hakkının
devamıa karar verecektir. Acak, hakim gerekli görürse, kısıtlaa çocuğu vesayet
altıa koulmasına ve kendisine vasi atanmasına da karar verebilir.
3. Velayet
Hakkının Kullanılması
Velayet hakkı, kişiye
sıkı surette bağlı hak niteliğinde bir mutlak haktır. Bu niteliği itibariyle,
başkasına devredilmesi mümkün olmadığı gibi, velayet hakkından feragat edilmesi
de mümkün değildir. Keza, velayet hakkı, yasal sebepler olmadıkça ana ve
babadan alınamaz. Dolayısıyla, Medeni Kanun velayet hakkının çocuğun yararına
kullanılmasının söz konusu olmadığı hallerde velayet hakkının kaldırılmasına
olanak tanımıştır (MK m. 348).
Velayet hakkı, ana ve
babaya birlikte ait olduğundai ana ve babanın velayet hakkı birbirinden
bağımsız ve her birine bireysel olarak tanınmıştır. Medeni Kanun, ana ve
babanın velayet hakkının birlikte kullanılmasını öngörmüştür (MK m. 336/f.1).
Bu hüküm uyarınca, ana baba, velayet hakkının kapsamına giren her konuda yani
çocuğun bakım, eğitim, koruma ihtiyaçlarının karşılanması, kişiliğine özen
gösterilmesi, çocuğun temsil edilmesi ve mallarının yönetilmesi husularında
birlikte hareket edeceklerdir.
4. Velayet
Hakkının Kapsamı
a. Genel
Olarak
Velayet hakkına sahip
ana babanın hakları, yetkileri ve görevleri ile çocuğun velayet hakkına sahip
ana babasına karşı olan yükümlülükleri, genel olarak MK m. 339 hükmünde
belirtilmiştir. MK m. 339 ve devamındaki hükümler gözönünde tutulduğunda
velayet hakkının içeriğinde aşağıda yer alan hak ve yükümlülüklerin bulunduğu
görülmektedir.
MK m. 339/f.1: ‘’Ana
ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak
gerekli kararları alır ve uygularlar’’.
b. Velayet
hakkının kullanılmasında çocuğun düşüncesinin alınması
MK m. 339/f.3: “Ana
ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli
konularda olabildiğinde onun düşüncesini göz önünde tutarlar’’.
c. Çocuğun
ana ve babasının sözünü dinleme yükümlülüğü
Ana ve babanın velayetten
kaynaklanan haklarının kullanılması ve görevlerinin yerine getirilmesi, önemli
ölçüde çocuğun ana ve babanın talimatlarına uymasına bağlıdır. MK m. 339/f.2:
‘’Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür.
d. Velayet
hakkının çocuğun medeni durumu ile ilgili hükümleri
i.
Çocuğa
öz ad koyulması
ii.
Çocuğun Yerleşim yerinin
belirlenmesi
e. Çocuğun
Eğitimi
MK m. 340/f.1’ de
alan ‘’ ana ve baba, çıocuğu olanaklarına göre eğitirler ve onun bedensel,
zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimini sağlar ve korurlar’’. MK m.
340/f.2 ‘de ‘’ Ana ve baba çocuğa, özellikle bedensel ve zihinsel özürlü
olanlara, yetenek ve eğilimlerine uygun düşecek ölçüde, genel ve mesleki bir
eğitim sağlarlar’’ hükmüne yer verilmiştir. Çocuğun dini eğitimini belirleme
hakkı da velayet hakkına bağlı ana ve babaya aittir (MK m. 341/f.1)
f.
Çocuğun fiil ehliyeti ve temsil
edilmesi
MK m. 343/f.1’de
‘’Velayet altındaki çocuğun fiil ehliyeti, vesayet altındaki kişinin ehliyeti
gibidir’’ hükmü yer almaktadır.
Ana ve babanın
birlikte velayet hakkına sahip olduğu durumlarda, çocuğun temsili de ana ve
baba tarafından birlikte gerçekleştirilmelidir. Diğer bir ifadeyle, çocuk adına
yapılacak hukuki işlemlerde her ikisinin de rızasının bulunması gerekir.
Bununla beraber, iyiniyetli üçüncü kişiler, eşlerden her birinin diğerinin
rızasıyla işlem yaptığını varsayabilirler (MK m. 342/f.2).
Ana babanın, yaal
temsilci sıfatıyla çocuk adına yaptığı hukuki işlemlerden doğan borçlardan, ana
ve babanın çocuk mallar üzerindeki haklarına bakılmaksızın, çocuk kendi
malvarlığı ile sorumludur (MK m. 343/f.2)
g. Çocuğun
aileyi temsil etmesi
MK m. 344 hükmü,
belirli şartlarla, çocuğa aile birliği için yaptığı işlemlerle ana babasını
borç altına sokması olanağını tanımıştır. MK m. 344 hükmüne göre, velayet
altındaki çocuk, ayırt etme gücüne sahip olduğu takdirde, ana ve babanın
rızasıyla aile adına hukuki işlemler yapabilecektir. Çocuğun aileyi temsil
etmesi için, ayırt etme gücüne sahip olması ve ana babanın çocuğa temsil
yetkisi tanımış olmaları yeterlidir.
h. Çocuk
ile ana ve babası arasındaki hukuki işlemler
MK m. 345 hükmüne
göre ‘’ Çocuk ile ana veya baba arasında ya da ana ve babanın mmenfaatine
olarak çocuk ile üçüncü kişi arasında yapılacak bir hukuki işlemle çocuğun borç
altına girebilmesi, bir kayyımın katılmasına ve hakimin onayına bağlıdır’’.
MK m. 345 hükmü
kapsamında, hem çocuk ile ana baba arasında yapılan veya ana babanın çocuğu
temsilen kendileriyle yaptığı işlemler hem de çocuğun ya da çocuk adına ana
babanın üçüncü kişilerle yaptığı ve çocuğu ana baba yararına borç altına sokan
işlemler yer alır. Bu hallerde, ana baba ile çocuk arasında çıkar çatışması bulunduğu
düşünülerek, yapılan işlemin çocuğu borç altına sokabilmesi için işleme bir
kayyımın katılması ve hakimin onayı aranmıştır. Ana babanın çocuğa ait bir malı
satın almaları birinci duruma, çocuğun ana babanın borcuna temnat göstermesi
(kefil olması, ipotek tesis etmesi) ikinci duruma örek teşkil eder.
i.
Ana ve babanın çocuk mallarına
ilişkin hak ve yükümlülükleri
aa. Ana ve babanın çocuk mallarını yönetme ve
kullanma hakkı
Çocuk mallarının
yönetilmesi ana ve baba için hem hak hem yükümlülük olarark düzenlenmiştir.
Nitekim, MK m. 352/f.1’de ‘’Ana ve baba, velayetleri devam ettiği sürece
çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlüdürler; kural olarak
hesap ve güvence vermezler’’.
Çocuk mallarını
yönetme hakkı, malların yönetilmesine ilişkin tüm hukuki işlemlerri yapma
yetkisini verir. Vasiden farklı olarak ana babanın çocuk mallarındaki
tasarrufları için, kural olarak, hakim iznine ihtiyaçları yoktur (MK m.
342/f.3)
Ana ve baba yönetme
hakkına sahip olduğu zilyedliğinde bulunan çocuk mallarını kullanabilirler (MK
m. 354).
bb. Çocuk mallarının sarfı
MK m. 355: ‘’ Ana ve
baba, çocuk mallarının gelirlerin öncelikle çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve
eğitimi için; hakkaniyete uyduğu ölçüde de aile ihtiyaçlarını karşılamak üzere
sarfedebilirler’’.
cc. Ana
ve babanın kısmen veya tamamen yönetim ve kullanma hakkına sahip olmadığı çocuk
malları
MK m. 357-359
hükümlerinde belirli malların ana ve babanın yönetim ve kullanma hakkının
kapsamı dışında çıkarıldığı görülmektedir. Bunlar MK m. 357 hükmünün kenar
başığında da belirtildiği üzere, çocuğun serbest malları olarak
nitelendirilmektedir.
aaa. Çocuğa yapılaan karşılıksız kazandırmalar
MK m. 357/f.1
uyarıca, aa ve baba faiz getiren yartırım veya tasarruf hesabı açılmak üzere ya
da açıkça ana ve babanın kullanmaması koşuluyla çocuğa yapılan kazandırmaların
gelirlerini kendi menfaatlerine sarfeemezler.
Bu nitelikteki
kazandırmalar da, ana ve babanın yönetim hakkının kapsamında yer alır. Ancak
kazandırmayı yapan, kazandırma sırasında açıkça belirtmek suretiyle yapılan
kazandırma üzerinde ana ve babanın yönetim hakkını da kaldırabilir (MK m.
357/f.2)
bbb.
Saklı Pay
MK m. 358 hükmüne
göre, ölüme bağlı tasarruf yoluyla çocuğun saklı payı ana ve babanın yönetimi
dışında bırakılabilir.
ccc. Meslek veya sanat için verilen mal ve
kişisel kazanç
Çocuğun meslek veya
sanat için verilen mal ve kişisel kazancının durumu MK m. 259’ da
düzenlenmiştir. Çocuk ana ve babasıyla aynı evde yaşasın ya da ayrı otursun,
ana ve baba tarafından bir meslek veya sanat ile uğraşması için çocuğa kendi
malından verilen kısmın veya kendi kişisel kazancının yönetim ve bunlardan
yararlanma hakkı çocuğa aittir. Ancak, çocuk, ana ve babasıyla aynı evde
yaşıyorsa, ana ve baba ondan kendisinin bakımı için uygun bir katkıda
bulunmasını isteyebileceklerdir.
dd. Yönetimin sona ermesi ve ana ile babanın
sorumluluğu
Ana ve babanın
sorumluluğu açısından iki sınırlama öngörülmüştür. Bu sınırlandırmaların ilki,
ana ve baba, dürüstlük kuralına uygun olarak başkasına devrettikleri malların
yerine sadece aldıkları karşılığı geri vermekle yükümlü olmalarıdır (MK m.
363/f.2), Dğeri ise, ana ve babanın kanuna uygun olarak çocuk veya aile için
yaptıkları harcamalardan dolayı tazminatla yükümlü tutulmamalarıdır (MK m.
363/f.3).
5. Çocuğun
ana ve Babasına Karşı Korunması
a. Çocuğun
kişiliğinin korunmasına ilişkin önlemler
i.
Genel olarak
MK m. 346 hükmünde,
‘’Koruma önlemleri’’ kenar başlığı altında genel bir hükme yer verilmiştir.
Buna göre, ‘’ Çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, ana ve
baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hakim, çocuğun korunması
için uygun önlemleri alır’’.
ii.
Çocukların Yerleştirilmesi
MK. M. 347/f.1
uyarınca, çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk
manen terk edilmiş halde kalırsa hakim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile
yanına veya bir kuruma yerleştirebilir. Hükümde belirtildiği üzere, çocuğun ana
ve babdan alınabilmesi için bedensel ve zihinsel gelişmesinin tehliked
ebulunması veya manen terk edilmiş olması gerekir.
iii.
Çocuğun mallarına ilişkin önlemler
aa. Genel
olarak
MK m. 360/f.1,
çocuğun kişiliğinin korunmasına ilişkin MK m. 346 hükmüne paralel şekilde, ana
ve babanın çocuğun mallarını yönetmekte her ne sebeple olursa olsun yeterince
özen göstermemeleri halinde, hakime çocuk mallarının korunması için uygun
önlemleri alma olanağını tanımıştır.
bb. Çocuk mallarının yönetiminin
ana ve babadan alınması
Çocuk mallarının
tehlikeye düşmesi hakimin MK m. 360 uyarınca aldığı önlemlere rağmen
engellenemiyorsa, çocuk mallarının yönetiminin ana ve babadan alınarak bir
kayyıma devredilmesi karar verilebilir (MK m. 361/f.1). Bu halde, ana ve
babanın çocuk mallrı üzerindeki yönetim hakkı sona erecektir. MK m. 361/f.2
hükmü, çocuğun yönetimi ana ve babaya ait olmayan serbest malları tehlikeye
düştüğünde de, yönetimin kayyına devredilmesine karar verilebilmesine olanak
tanınmaktadır.
6. Velayetin
Kaldırılması
Ana ve babanın
velayet hakkının amacına uygun kullanılmaması halinde, MK m. 348/f.1;’e före ‘’
Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınmaz ya da bu önlemlerin
yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa’’ velayetin kaldırılmasına karar
verilebilecektir.
a. Velayetin
kaldırılmasının şartları
i.
Ana ve babanın deneyimsizliğii,
hastalığı, özürlü olmasıi başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden
biriyle velayet görevini gerği gibi yerine getirememesi (MK m. 348/b.1)
ii.
Ana ve babanın çocuğa yeterli
ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması (MK m. 348/b.2)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder