KİRA SÖZLEŞMESİ
A) Çeşitleri
1) Kira Konusu Eşyanın Taşınır
ya da Taşınmaz Olmasına Göre
2) Kira Konusu Eşyanın Ürün
(Hasılat) Getiren Bir Mal Olup Olmamasına Göre
Ürün getirmeyen ve
yalnızca kullanılmak üzere bir taşınır ya da taşınmaz kiralanırsa olağan (adi) kira söz konusudur. Bir
evin, dükkanın, atölyenin, bir yük atının, üzerine eşyaları koymak ya da hayvan
barındırmak gibi amaçlarla boş bir arsanın, tarlayı sürmek üzere bir traktörün,
geçici olarak ulaşım işini görmek üzere bir taşıt aracının, bir elbisenin, bir
makinenin kiralanması olağan kiraya örnektir.
Ürün
getiren ve kullanmak – gelirlerinden yararlanmak üzere bir taşınır, taşınmaz ya
da bir hak kiralanırsa ürün (hasılat)
kirası söz konusudur. Nikah salonundaki foto çekim dükkanın, hamamın,
akaryakıt istasyonunun, otoparkın, umumi tuvaletin, bazı demirbaşıyla birlikte
otelin kiraya verilmesi ÜRÜN KİRASINI OLUŞTURUR.
3) Kira Süresinin Belirli Olup
Olmamasına Göre
Taraflarca kira
sözleşmesinin süresi üç ay, dört yıl gibi bir zaman verilerek tespit edilmişse belirli süreli sözleşme söz konusudur. Açıkça
bir süre belirtilmemiş olsa da, sözleşmenin amacından sürenin belirli olduğu
anlaşılabilir. Sözleşme hiçbir süre tayin edilmeksizin yapılmışsa belirsiz süreli sözleşme söz konusudur.
Bu ikisinin farkı daha sonra sözleşmenin feshinde uygulanacak kuralları
belirlemede önemli olacaktır.
D) Kira Sözleşmesine Uygulanacak
Kurallar
![]() |
Olağan Kira Sözleşmelerine Uygulanacak Kurallar
|
Ürün Kirası Sözleşmelerine Uygulanacak Kurallar
|
![]() |
![]() |
||||
![]() |
|||||
Olağan (Adi) Kira
TBK m. 299-338
|
Konut ve
Çatılı İşyeri
TBK m.
339-356
|
TBK m.
357-378
|
Süresi
6 aydan kısa VE geçici kullanıma özgülenmiş konut ve çatılı işyeri
kiralarına TBK m. 299-338 vd. uygulanır. Yani bunlar olağan kira sözleşmesi kapsamında değerlendirilecek. Konut-işyeri kirası
uygulanmaz.
E)
Kira Sözleşmesinin Öğeleri: Kira
sözleşmesinin öğeleri; 1) Anlaşma 2) Mal, 3) Kira Bedeli’dir
1)
Anlaşma: Burada ANLAŞMA ile ilgili şunu
bilmek lazım: Kira sözleşmesi kural
olarak herhangi bir (şekle) biçime bağlı değildir. Sözlü, adi yazılı ya
da noter önünde resmi şekle bağlı olarak yapılabilir.
Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarında Bağlantılı Sözleşme
Yasağı
Taraflar
aralarında yaptıkları anlaşma dışında başka konularda da anlaşabilirler.
Örneğin kiraya veren, malın kiralanmasının yanında, başka malların kiracıya
satılmasını da isteyebilir ya da kira sözleşmesinin kurulmasını başka
sözleşmelerin kurulması şartına bağlı tutabilir. Konut ve çatılı işyeri
kiralarında, kiracının yararı yoksa veya kiralanın kullanımıyla doğrudan
ilişkisi olmayan bir borç doğacaksa, böyle bağlantılı sözleşmeler geçersizdir.
Bağlantılı
sözleşmeye örnek; sana evi kiralıyorum ama mobilyalarını benden almak
zorundasın hükmü. Eğer burada kiracının yararına aykırı bir durum varsa, bu
noktada bağlantılı sözleşme geçersiz sayılır.
2) Kira Konusu Bir Mal: Kiraya verilecek malın ille de kiraya verene ait olması gerekmez.
Yasalarda kiraya verenin malik olması gerektiğine ilişkin bir düzenleme yoktur.
Kişi 3. kişiye ait bir şeyi kiralamak için sözleşme yapabilir.
3) Kira Konusu Malın Kullanılması Karşılığında Ödenecek Bir Ücret
Doğaldır ki; kira sözleşmesi yoluyla
malını kullandıran kişi bunu bir ücret karşılığı yapmaktadır.
a) Kira Parasının Belirlenmesi (Tespiti)
aa) Kira Parasının Belirlenmesi (Tespiti) Davası
Kira parasının ne miktarda olacağı / arttırılacağı
konusunda anlaşmaya varılamazsa, dava açılması gerekir.
Kira parasının belirlenmesi davası iki
durumda açılabilir:
1. Taraflar
sözleşmede kira parasını belirlememişlerse ve bu konuda anlaşamazlarsa
2. Taraflarca
belirlenen kira parası, yeni kira döneminin başında arttırılmasına rağmen emsal
kiralara göre çok düşük kalmışsa (Bu gerekçeyle konut-çatılı işyeri kiralarında
ilk 5 sene dava açılamaz): Burada Yargıç,
her olayın özelliğine göre, taşınmazın yerini, bulunduğu yöreyi, yapının
kalitesini, büyüklüğünü, değerini ve o yöredeki rayiç kiraları göz önünde
tutarak kira parasını belirler.
3. KONUT – ÇATILI İŞYERİNDE
Yeni dönem için kiranın artırılması davası açılması: Taraflar sözleşmenin
yenilenmesi halinde kiranın nasıl artacağına ilişkin hüküm koymamışlarsa veya
bu hüküm kanuna aykırı olduğu için geçersizse; ve ortaklaşa bir artış
belirleyemezse kiraya verenin dava açması gerekir. Kiracının bu davayı kira dönemi bitmeden en geç 30 gün önce açması veya
dönem bitmeden en geç 30 gün önce dava açılacağını yazılı bir şekilde kiracıya
tebliğ etmesi gerekir. Yoksa yapılacak artırım yeni kira döneminde uygulanamaz.
Eğer sözleşmede kiranın artırılacağı yazılıysa, yeni kira döneminin sonuna
kadar kiraya verenin dava açması mümkündür.
ab) Uyarlama Davası (Kiranın Günün Koşullarına Uygun Biçimde
Yeniden Belirlenmesi Davası)
Kira
parasının öngörüldüğü kira dönemi henüz bitmemiş dahi olsa, hakimin kira
parasını uygun bir miktara çevirmesi mümkündür. Taraflarca kararlaştırılan kira
parasının günün koşullarına uyarlanabilmesi için:
i.
Uzun
süreli bir sözleşmenin bulunması (En az 1 yıl süreli kira sözleşmesi bulunmalı)
ii.
Şartlarda
olağanüstü ve önceden öngörülmeyen değişiklikler olması
iii.
Değişikliklerin
objektif nitelik taşıması
iv.
Kira
ilişkisinin devamının katlanılamaz hale gelmesi gerekmektedir.
Uyarlama davası her zaman açılabilir. Önceden bildirime
gerek yoktur. Karar ileriye etkilidir geçmişi bağlamaz. Hakim, enflasyonu,
kiralananın kullanım sahasını, niteliklerini, emsal kiraları, vergi artışını
göz önünde tutarak belirler.
ac) Belirlenen Kira Parasının Arttırılması (DAVASIZ ARTIRIM)
Taraflar yenilenen kira dönemi için artış oranını
diledikleri gibi kararlaştıramazlar. Yenilenen kira dönemi için önceki kira
yılında ÜFE’deki artış oranının üzerinde kira bedeli tespit edilemez. Daha
yüksek bir artırım oranı belirlenmiş ise de, üretici fiyat endeksindeki artışı
geçemez. Yani fazla olan kısım geçersizdir.
Örneğin, iki yıllık yapılan bir kira sözleşmesinde kira bedeli ilk yıl için
aylık 1000 TL, ikinci yıl için ise aylık 1250 TL olarak belirlenmiş olabilir.
Üretici fiyat endeksi yüzde %10 ise, ikinci yıl için 1100 TL kira bedeli talep
edilebilecektir.
NOT: Bu yukarıdaki kural
konut ve çatılı işyeri kiralarında geçerlidir ürün ve olağan kirada sözleşme
serbestisi var!
F)
Kira Sözleşmesinde Tarafların Karşılıklı Hak ve Borçları
1)
Kiraya Verenin Borçları
- Kira konusu eşyayı kullanmaya
elverişli biçimde teslim ve muhafaza borcu
- Ayıbı üstlenme (Ayıba karşı tekeffül)
borcu
- Sözleşme süresince kiralananı
kiralananı elverişli durumda bulundurma
- Kiralanan malda üçüncü kişilerin hak
ileri sürmeleri halinde buna karşı güvence verme (Zapttan Sorumluluk)
borcu
- Vergi ve benzeri yükümlülüklere
katlanma borcu
- Yan giderlere
katlanma borcu
a) Teslim
Borcu: Kiranın peşin ödenmesi kararlaştırılan hallerde bile kira
alacağı, kiraya verenin teslim borcunu yerine getirmesiyle muaccel olur. Kiraya
verenin teslim borcunu yerine getirmemesi halinde yani temerrüde düşmesi
halinde, ek süre verilerek borçlu temerrüdündeki seçimlik haklar
kullanılabilir.
b) Ayıbı
Üstlenme Borcu: Kiralanan yer / şey,
kullanmaya elverişli biçimde teslim edilmemişse ya da elverişli biçimde teslim
edilmekle birlikte sonradan kullanmaya elverişsiz bir hale gelmişse kiraya
veren sorumlu olur.
Kira sözleşmesi sürekli borç doğuran bir
sözleşme olduğu için, kiralanan şeyin tesliminden sonra ortaya çıkan ayıplar nedeniyle de kiraya veren sorumludur.
- Ayıbı
üstlenmenin şartlarını şu şekilde sıralamak mümkündür:
i.
Kiralananda ayıbın
var olması gerekir.
ii.
Ayıbın kullanma
amacıyla bağdaşmaması gerekir.
iii.
Ayıbın gizli
olması gerekir.
iv.
Kiraya verenin
ayıbı üstlenme borcunun sınırlandırılmamış ya da kaldırılmamış olması gerekir.
v.
Gözden geçirme ve
bildirimin yerine getirilmiş olması gerekir.
NOT:
Önemli ayıp, önemli olmayan ayıp ayrımı var. Burada vicdanınıza göre karar
vermeniz yeterlidir.
i. Kiralananda
ayıbın var olması gerekir: maddi,
ekonomik, hukuki veya manevi ayıp şeklinde ortaya çıkabilir. Maddi ayıplara
örnek olarak kiralanan taşınmazın camlarının kırık olması, kapılarının iyi
kapanmaması veya başa çıkılamayacak şekilde farelerin kiralananı işgal etmesi
gösterilebilir. Ekonomik hukuki
manevi ayıp önemsiz.
NOT: Kiraya verenin kusurlu olması
şart değildir. Ayıp ortaya çıktığı vakit
bildirim sürelerine de uyulmuşsa artık kiraya veren sorumlu hale gelir. Eğer
kiracı kiralananı kullanırken kendi kusuruyla bir zarar yaratmışsa artık buna
kendisi katlanmak zorundadır.
ii. Ayıbın
kullanma amacıyla bağdaşmaması gerekir: Kiralanandaki
ayıbın, sözleşmede öngörülen kullanma amacına aykırı olması gerekir. Yani ayıp
sebebiyle kiracı, kiralanandan beklediği yararı elde edemiyor olmalıdır.
iii. Ayıbın
gizli olması gerekir: Kiracı teslim alma
sırasında ayıpları görmüşse ve bu haliyle kabul etmişse, sonradan ayıp
nedeniyle haklarını kullanamaz. Kiracı, kiralananı teslim almasından sonra
ortaya çıkan gizli ayıpları derhal kiraya verene bildirmelidir. Aksi takdirde
ayıp nedeniyle sahip olduğu haklardan feragat etmiş sayılır ve hatta ortaya
çıkan zarardan sorumlu tutulabilir. Özellikle ayıbın ortaya çıkmasına rağmen
çekince koymadan kira parasının ödenmesi, ilgili haklardan feragat anlamı
taşır.
iv. Kiraya
verenin ayıbı üstlenme borcunun sınırlandırılmamış ya da kaldırılmamış olması
gerekir: Kiraya verenin hilesi ya da ağır
kusuru varsa sorumsuzluk anlaşması geçersizdir. Konut ve çatılı işyeri kiralarında ise sorumsuzluk andlaşması
TBK’ya göre geçersizdir aksine andlaşma yapılamaz. Mal hep kullanıma hazır
olmalıdır.
v. Gözden
geçirme ve bildirim: Gözden geçirme ve
bildirimin yerine getirilmemesi, ayıp nedeniyle doğan haklardan feragat
anlamına gelebilir ya da uzun zaman geçtikten sonra ayıpları ileri sürmek
dürüstlükle bağdaşmaz
c) Ayıp
Halinde Kiracının Hakları: Ayıp halinde
kiracı beş seçimlik hakka sahiptir.
i.
Ayıbın
giderilmesini talep hakkı
ii.
Kiranın
indirilmesini talep hakkı
iii.
Fesih hakkı
iv.
Değiştirme hakkı
v.
Zararın tazminini
talep hakkı
i. Ayıbın
Giderilmesini Talep Hakkı: Kiracı ayıbın
giderilmesini talep hakkına sahiptir. Ayıbın
giderilmesini talep etmek, diğer seçimlik hakların kullanılmasının adeta bir ön
şartı olarak düzenlenmiştir. Kiracı,
kiraya verene ayıbın giderilmesi için uygun bir süre vermelidir. Bu süre içinde
ayıp giderilmezse, kiracı fesih veya indirim hakkını kullanabilir. Ayrıca bu süre içinde ayıp
giderilmezse, kiracı hakimin iznine gerek olmaksızın kiraya veren hesabına
onarım yapabilir. (SONRA KİRADAN DÜŞER)
ÜRÜN
KİRASINDA, ESASLI (ÖNEMLİ) ONARIMLARI KİRAYA VEREN KARŞILAR; ESASLI OLMAYAN
ONARIMLAR İSE KİRACIYA AİTTİR. Bu yüzden ürün kirasında kiraya veren, kira
süresi içinde yapılması zorunlu olan esaslı
onarımları, kiracı tarafından bildirilir bildirilmez gideri kendisine ait
olmak üzere yapmakla yükümlüdür. Ürün kirasında kiracı, kiralananı işletmekte
ve bu sayede ürün devşirmektedir. Bu yüzden ufak tefek onarımlar kiracıya aittir.
ii. Kiranın
indirilmesini talep hakkı: Ayıp kullanıma
elverişliliği etkiliyorsa, kira bedelinin indirilmesini talep etmek mümkündür. Ayıbın giderilmesi öncelikle
istenmeli, sonrasında bu yol seçilmelidir. Ayrıca;
ayıpların kiraya veren tarafından öğrenilmesinden ayıbın giderilmesine kadar
geçen sürede ayıpla orantılı indirim yapılmalı!
iii. Fesih
hakkı: Fesih hakkı önemli ayıplarda söz konusudur. Öncelikle ek süre verilerek kiraya
verenden ayıbın giderilmesini istemek doğru olur. Uygun sürede ayıp
giderilmezse artık kiracı sözleşmeyi feshedebilecektir.
iv. Değiştirme
hakkı: Kendisine tanınan uygun süre
içerisinde kiraya veren ayıbı gidermezse kiracı, kiralananın ayıpsız bir
benzeri ile değiştirilmesini isteyebilir. Hangi hallerde ayıpsız bir benzeri
ile değiştirme hakkının kullanılabileceği dürüstlük ilkesine ve hakkaniyete
göre belirlenir. Malların özellikleri benzer olsun yeterlidir. Tıpatıp aynısı
gerekmez. 2010 model x marka araba yerine aynı özellikte y marka araba verilse
sorun yoktur. Ayrıca kiraya verenin
ayıbı öğrenince hemen malı değiştirmesi ve zararı tazmini; diğer haklara engel
olur!
v. Zararın
tazminini talep hakkı: Haksız fiilin
şartlarına göre hukuka aykırı fiil, zarar, kusur, illiyet bağı varsa maddi
manevi tazminat mümkündür. Ayıp yüzünden kişilik hakları zedelenen kiracı
manevi tazm. da isteyebilir.
Temerrüt Hükümlerinden
Yararlanma İmkanı (SEBEPLERİN YARIŞMASI)
Aşağıdaki
şartların varlığı halinde kiracı dilerse borçlunun temerrüdü hükümlerine
dilerse kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan
sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir.
·
Kiralananda önemli bir
ayıp bulunmalıdır.
·
Bu ayıp teslim
sırasında mevcut olmalıdır.
·
Ayıbın kiracı
tarafından bilinmemesi ya da ayıbın gizli olması gerekir.
Temerrüt
hükümlerine başvuran kiracı TBK m. 125’te yer alan seçimlik haklardan birini
kullanabilir. Neydi bunlar ? 1) Aynen ifa + gecikme tazminatı isteyebilir. Ek
süre verirse veya ek süre vermesine gerek olmayan hallerden biri varsa: 2)
Sözleşmeden dönerek menfi zarar isteyebilir 3) İfayı istemekten vazgeçerek
müsbet zararın tazminini isteyebilir. AYIP SORUSUNDA BANA GÖRE BUNUN KISACA
YAZILMASI GEREKLİDİR. Ama şunu unutmayın ki temerrüt deyip sebepleri
yarıştırmak için bu 3 koşulun da varlığı şarttır. Yoksa yazmayın.
c) Sözleşme
Süresince Kiralananı Kullanmaya Elverişli Durumda Bulundurma Borcu: Bu ayıpların giderilmesi, ayıptan sorumluluk borcu ile
birbirini tamamlayan nitelikte bir borçtur.
d) Kiralanan
Malda 3. Kişilerin Hak İleri Sürmeleri Halinde Sorumluluk (Zapttan Sorumluluk)
Borcu
Satış
sözleşmesi gibi, burada, üçüncü kişinin kira sözleşmesinin yapılmasından önce
mevcut olan üstün hakkını kiracıya karşı ileri sürmesi söz konusudur. Bunun
dava yoluyla olması gerek veyahut kiracının malı davasız teslim etmesi
dürüstlük kuralı gereği olacak. Kiraya veren mahkemede kiracı yerine geçerek
savunma yapacak ve kiracının zararını tazmin edecek.
e) Vergi
ve Benzeri Yükümlülüklere Katlanma Borcu: Kiralanana ait vergi borcu ve benzeri masraflar
kural olarak kiraya verene aittir. Çevre temizlik vergisinden kanunen kiracı
sorumludur.
f) Yan
Giderlere Katlanma Borcu: Kiralananın kullanımıyla ilgili olan ve kiraya veren
ya da üçüncü kişi tarafından yapılan yan giderlere kiraya veren katlanır. Kiralananın
olağan kullanımı için gerekli temizlik ve bakım giderlerini ise kiracı öder. Olağan kullanım için gerekli olan
temizlik ve bakım giderlerinin haricinde kalan giderler yan gider olarak kabul
edilir. ÖRNEĞİN KAZAN TAMİRİ, APARTMAN KAPISI DEĞİŞTİRİLMESİ
Örneğin
kırılan pencerenin yerine yenisinin takılması, musluk contalarının yenilenmesi
olağan kullanım için gerekli temizlik ve bakımlık kapsamında yer aldığı için bu
giderlere kiracı katlanır. Konutun bulunduğu sitenin bahçe duvarının ya da dış
cephesinin yenilenmesi için yapılan harcamalar ise yan giderdir kiraya veren
katlanır.
Ürün kirasında ise, aksine bir
hüküm olmadıkça yan giderlere kiracı katlanır.
2)
Kiraya Verenin Hakları
- Kira
parasının ödenmesini isteme hakkı:
- Hapis hakkı
a) Kira
parasının ödenmesini isteme hakkı: Kiracı
kira parasını ödemezse, kiraya veren kiracıya bir süre vererek bu süre içinde
kira parasını ödemesini, ödemediği takdirde sözleşmeyi feshedeceğini noter
aracılığıyla veyahut icradan ihtarlı ödeme emriyle bildirebilir. Elektrik, su,
apartman aidatı gibi kullanıma bağlı giderlerin ödenmemesi de bu yola
başvurulması için yeterlidir. Kiracıya verilecek süre, konut ve çatılı işyeri
kira sözleşmeleri için en az 30 gün, diğer olağan kira sözleşmeleri için en az
10 gündür. Ürün kirasında ise kiracıya verilecek süre en az 60 gündür. Bu süre,
kiracıya tebliğden itibaren başlar. Bildirimin geçerli olması için, hangi ay
veya aylara ait kiraların ödeneceği açıkça yazmalı; eğer ödenmezse tahliye
edileceğinin yazması gereklidir.
AYRICA; Konut ve çatılı işyeri kiralarında,
kira parasını zamanında ödememesi dolayısıyla haklı olarak bir kira döneminde
kendisine iki kez yazılı ihtar gönderilen kiracı aleyhine ayrıca bir ihtara
gerek kalmaksızın kira süresinin sonunda tahliye davası açılabilir.
Kiraya
veren gecikmeden dolayı temerrüt faizi isteyebilir.
ÇOK
ÖNEMLİ: Konut ve çatılı işyeri kiralarında; gecikme durumunda cezai şart – ceza
koşulu sözleşmede belirlenemez. Kişi temerrüt faizinden başka bir ceza koşulu
vs. isteyemez. Gecikme cezası konulamaz. Bu hükümler kesin hükümsüzdür. Örnek:
“Kiracı ödemede gecikirse aylık %10 gecikme faizi öder” geçersiz!
ÇOK ÖNEMLİ: Uygulamada sıklıkla, sözleşmelerde bir aylık kira
parasının ödenmemesi halinde diğer aylara ait kira bedellerinin de muaccel
olacağına dair düzenleme yapılmaktadır. Buna muacceliyet koşulu denmektedir.
Konut ve çatılı işyeri kiralarında muacceliyet koşulu belirlenemez, belirlenmiş
ise geçersiz sayılır. Diğer olağan kira sözleşmeleri için muacceliyet koşulu
belirlenebilir.
b) Hapis
hakkı: Kiracı, taşınmak veya
kiralananda bulunan taşınırları başka bir yere taşımak istediği takdirde,
kiraya veren, alacağına güvence teşkil edecek miktardaki taşınırı, hâkiminin
veya icra müdürünün kararıyla alıkoyabilir.
Taşınmaz kiralarında kiraya veren, işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan altı
aylık kira bedelinin güvencesi için, kiracının kiralanana getirdiği taşınırlar
üzerinde hapis hakkına sahiptir. İlgili
mallara kiraya veren el koyar ve kira parası kendisine ödenmeden geri vermez.
Hiç verilmezse icra yoluyla malları sattırıp alacağını alır. Haczedilemeyen
mallar üzerinde hapis hakkı kullanılamaz. Kiraya veren, 3. kişiye ait olan
mallar üzerinde hapis hakkını kullanamaz. Ancak kiraya veren, ilgili malın
üçüncü kişiye ait olduğunu bilmiyor veya bilmesi gerekmiyorsa bu eşyalar
üzerinde de hapis hakkını kullanabilir. Eğer kiracı malları kaçırmış ya da
zorla alıp götürmüşse, on gün içinde kiraya veren kolluk gücü aracılığıyla
malları geri getirme yetkisine sahiptir.
3) Kiracının
Borçları:
a) Kira
parasını ödeme borcu: Önceki sayfada
kiraya verenin kira parasını isteme hakkıyla aynısı
b) Olağan
kullanım ve bakım giderlerini ödeme borcu: Olağan
bakım ve kullanım giderlerine örnek; doğalgaz, aydınlatma, apartman temizliği,
elektrik, su, baca temizliği gibi; otomobilse yıllık bakımı, temizliği gibi.
c) Kiralananı
özenle kullanma borcu: Kiracı kira konusu
malın niteliğini değiştirici ve özüne etkili davranışlardan, ona ek yapılar
yapmaktan, kullanılma amacına aykırı olarak kullanmaktan, yakınları dışındaki
kişilerle birlikte oturmaktan kaçınmalıdır. Komşuları rahatsız etmemek yükümü
de vardır. Özenle kullanma borcuna
aykırılık halinde, konut ve çatılı
işyeri kirasında kiraya veren en az 30 gün süre vererek aykırılığın
giderilmesini aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceği konusunda yazılı ihtarda
bulunmalıdır. Kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağı açıksa derhal süre
vermeden fesih de yapılabilir. (Örn: randevu evi) Diğer kira ilişkilerinde kiraya verenin önceden ihtara gerek
olmadan yazılı bildirimle sözleşmeyi hemen fesih hakkı vardır.
ÖZEL
DURUMLAR
Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarında
Alınan Güvencenin Geri Verilmesi: Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracının sorumlu olduğu
zararların giderilmesi amacıyla kiracıdan güvence (depozito) istenebilir.
Güvence en çok üç aylık kira bedeli kadar olabilir. Güvencenin para ise kiracı adına bankada vadeli hesap açıp bankaya
yatırılması ya da kıymetli evrak ise depo edilmesi gerekir. Bu hüküm
emredicidir. Kiraya veren kira sözleşmesinin sona ermesini izleyen üç ay içinde
kiracıya karşı kira sözleşmesiyle ilgili bir dava açtığını veya takibe
giriştiğini bankaya yazılı bildirmemişse banka kiracının istemiyle güvenceyi
geri verir.
Kiraya Verenin Kiralananda Yenilik ve
Değişiklik Yapması: Kiraya veren kiralananda bir yenilik ya da
değişiklik yapabilir. Yenilik ve değişiklik sözleşmenin feshini gerektirmemeli
ve kiracıdan katlanması beklenebilecek derecede olmalıdır. Yenilik ve
değişiklik yapılırken kiracının menfaati gözetilmelidir. Kiracının rızasına
bağlı değildir. Tadilat süresince kiracı, kira bedelinden indirim isteyebilir. Kural
olarak yenilik ve değişiklik sebebiyle kira bedeli artırılamaz. Ancak somut olaya
göre hakkaniyete göre artırım da yapılabilir.
Kiracının Kiralananda Yenilik ve
Değişiklik Yapması: Kiracının yenilik ve değişiklik yapabilmesi
için kiraya verenin yazılı rızasının
bulunması gerekir. Rıza olmaksızın yenilik ve değişiklik yapılır ya da rıza
kapsamını aşacak şekilde hareket edilirse kiracı kiralananın geri verilmesine
ilişkin hüküm dolayısıyla sorumlu tutulabilir. Kiracı yaptığı değişiklik
sebebiyle değer artışı isteyemez. Ama çıkarken sebepsiz zeng. davası açabilir.
Alt Kira: Olağan kira sözleşmelerinde kural olarak kiracı, kiraya verene bir zarar vermemek
koşuluyla kiralananı bir başkasına kiraya verebilir. Kiracının malı bir
başkasına kiraya verebilmesi için – aksine sözleşme yoksa – kiraya verenden
izin almasına gerek yoktur. Ürün
kirasında kural olarak mal bir başkasına kiraya verilemez. Fakat kiracı,
kiralananda bulunan bazı yerleri, kiraya vereni bir zarara sokmamak kaydıyla
kiraya verebilir. Örneğin ürün kirasına konu bir pansiyonun odaları üçüncü
kişilere kiralanabilir. Konut ve çatılı işyeri kiralarında
kiracı kiraya verenin ancak YAZILI YAZILI YAZILI izniyle alt kira sözleşmesi
yapabilir.
Kullanım Hakkının Devri: Kullanım hakkının devri, kiracının kira sözleşmesinden
doğan kullanma hakkını üçüncü kişiye devretmesidir. Geçerliliği yazılı şekilde
yapılmasına bağlıdır. Olağan kira
sözleşmelerinde kiracı kullanma hakkını, kiraya verene zarar vermemek
koşuluyla devredebilir. Aksine sözleşme yoksa, kiraya verenin iznine gerek
yoktur. Ancak bu durum kiraya verene zarar veriyorsa, onun izni gerekir. Kira
sözleşmesine alt kiraya verme yasağı konulmuşsa bundan kullanım hakkının
devrinin de yasak olduğu sonucu çıkar. Kullanım hakkı devri yasak diyorsa yine
alt kira da yasak şeklinde anlıyoruz. Konut ve çatılı işyeri kiralarında
kiracı ancak kiraya verenin YAZILI YAZILI rızasıyla kullanma hakkını başkasına
devredebilir.
Konut ve çatılı işyeri kirasında
kiracının, rıza bulunmamasına rağmen alt kira sözleşmesi yapması veya kullanım
hakkını devri halinde kiralananı özenle kullanma borcuna aykırılık oluşur. Bu
durumda da kiraya veren kiracıya 30 günlük süre vererek aykırılığın
giderilmesini aksi halde sözleşmenin feshedileceğini yazılı olarak ihtar eder. Alt kiracı kiralananı kiracıya
tanınandan başka biçimde kullandığı takdirde kiracı, kiraya verene karşı
sorumlu olur.
Kiralananın Sözleşmenin Bitiminden Önce
Geri Verilmesi: Kiracı sözleşme
süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira
sözleşmesinden doğan borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya
verilebileceği makul bir süre için devam eder. Örneğin sözleşmeye konu konut üç
ay içinde yeniden kiraya verilebiliyorsa kiracının borçları da üç ay daha devam
eder. Makul sürenin sonunda sözleşme kendiliğinden sona erer. Bu süreden önce ödeme gücüne sahip ve kira
ilişkisini devralmaya hazır yeni bir kiracı bulunması halinde, kiracının kira
sözleşmesinden doğan borçları sona erer. Kiraya veren kiralananı bu sürede kendisi
kullanmışsa ve ya başkasına kullandırmışsa, bundan elde ettiği yarar da borçtan
düşülür.
KİRA SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ
A)
Belirli Süreli Kira Sözleşmelerinde
Olağan
kira sözleşmelerinde sürenin bitmesiyle sözleşme sona erer. Ancak sürenin
bitmesine karşın kiracı kiralananı kiraya verenin izniyle kullanmaya devam
etmişse ya da kullanmaya devam etmesine kiraya veren ses çıkarmamışsa, olağan kiralar belirsiz bir süre için
yenilenmiş sayılır.
Altı ay ve daha uzun süreli konut ve çatılı
işyeri kiralarında, kira süresinin bitiminde sözleşmenin sona erebilmesi için kiracının
sürenin bitiminden en az 15 gün önce taşınmazı boşaltacağını yazılı olarak
kiraya verene bildirmesi gerekir. Eğer bu süre geçmeden kiracı taşınmazı
boşaltacağını kiraya verene bildirmezse, kira sözleşmesi aynı koşullarla 1 yıl
daha uzamış olur. KİRAYA VERENİN BÖYLE BİR BİLDİRİMLE SONA ERDİRME ŞANSI YOK
HER ŞEY KİRACININ ELİNDE. Kiracı süre bitmeden 15 gün önce bildirim yapmadıkça
böyle 1 sene 1 sene yenilenir durur.
Ürün kiralarında ilk sene için, sözleşmedeki sürenin dolmasıyla sona erer.
Süre dolmasına rağmen kiracı kullanıma devam eder, kiraya veren rıza gösterir
veya ses çıkarmazsa 1 sene için yenilenmiş olur. Bundan sonra artık her senenin
sonundan 6 ay önce karşı tarafa ulaşacak şekilde taraflar fesih bildiriminde
bulunmadığı sürece sözleşme seneden seneye yenilenir. Örnek: Yenileme sonrası
1.1.2016’da dolacaksa 1.7.2015’te bildireceksin.
B) Belirsiz Süreli Kira
Sözleşmelerinde
Taşınır
kiralarında taraflardan her biri, üç gün önceden yapılacak fesih bildirimiyle
feshedebilir.
İSTİSNA:
Kiraya verenin mesleki faaliyeti gereği kiraya verdiği ve kiracının da özel
kullanımına yarayan taşınır bir malın kiracısı, kira sözleşmesini üç aylık kira
dönemi sonu için en az bir ay önceden yapacağı bir fesih bildirimiyle sona
erdirebilir. Rent a cardan belirsiz süreli kiralarsan işte bu oluyor…
Taşınmaz ve taşınır yapı kiralarını taraflardan her biri yerel
adetle belirlenen kira döneminin sonu için feshedebilir. Böyle bir adet yoksa
taraflardan her biri, 6 aylık kira döneminin sonu için 3 aylık fesih bildirim
süresine uyarak kira sözleşmesini feshedebilir. (konut ve çatılı işyeri kiralarında yalnız kiracı sona erdirebilir)
Kira sözleşmesi yapıldığından itibaren 6 aylık dönemler hesaplanır ve bu 6
aylık dönemlerden birinin sonunda sözleşmeye son verilmesi isteniyorsa, o 6
aylık sürenin bitiminden en az 3 ay önce karşı tarafa fesih bildirimi yapılır.
Eğer 3 aydan daha az bir süre kala bildirim yapılmışsa, sözleşme o altı aylık
dönem sonunda değil, gelecek altı aylık dönem sonunda sona erer.
Örnek: Kira sözleşmesi
1.1.2013 tarihinde belirsiz süreli olarak yapılmıştır. Birinci altı aylık süre
30.06.2013’de, ikinci altı aylık süre 31.12.2013’de, üçüncü altı aylık süre
30.06.2014’de, dördüncü altı aylık süre 31.12.2014’de sona erer. Taraflardan
biri örneğin üçüncü altı aylık sürenin sonunda yani 30.06.2014’de sözleşmeyi
sona erdirmek isterse, en geç üç ay önce yani 31.03.2014’te karşı tarafa feshi
bildirmelidir. Eğer bu tarihi geçirirse örneğin 05.04.2014’de feshi bildirirse
sözleşme bir sonraki altı aylık dönemin sonu olan 31.12.2014’de sona erer.
Ürün
kiralarında, ürün kirasının konusu tarımsal bir taşınmaz ise, ancak yerel
adet olan ilkbahar ve sonbahar dönemleri için fesih bildirimi yapılabilir.
Tarımsal taşınmaz dışındaki ürün kiralarında sona ermesini istedikleri tarihten
en az 6 ay önce olmak kaydıyla taraflar diledikleri zaman fesih bildiriminde
bulunabilir.
C)
KİRAYA VERENİN ÖZEL SONA ERDİRME SEBEPLERİ
i. Kiracının sözleşmeye
uymaması nedeniyle fesih: Kiracı, kira sözleşmesinden doğan borçlarını
haklı bir neden olmaksızın yerine getirmezse veya kira borcunu ödemezse; kiraya
veren kiracıya uygun bir süre tanıyarak bu süre içinde borcunu yerine
getirmesini ihtar eder. Eğer bu süre içinde kiracı buna uymazsa kiraya veren
sözleşmeyi feshedebilir. Bu ihtarda verilmesi gereken süre olağan kirada en az
10 gün, konut çatılı işyerlerinde en az 30 gün, ürün kiralarında ise 60 gündür.
ii. Kiracının iflası nedeniyle
fesih: Kiracı iflas eder ve kiraya
verene güvence de vermezse, olağan kira ve konut – çatılı işyeri kirasında;
kiraya veren kira sözleşmesini feshedebilir. Kiraya veren, iflas durumunda; güvence
verilmesi için kiracıya ve iflas masasına uygun bir süre verir. Bu süre
içerisinde kendisine güvence verilmezse kiraya veren derhal sözleşmeyi
feshedebilir, feshi bildirim sürelerine uymak zorunda değildir.
Ürün kirasında ise,
kiracının iflası halinde iflasın açılmasıyla kira sözleşmesi otomatikman sona
erer. Ancak yeterli güvence verilirse, kira yılının sonuna dek kiraya veren
sözleşmeyi sürdürmekle yükümlüdür.
iii. Kiracının ölümü nedeniyle
fesih: Olağan kirada ve ürün kirasında, kiracının ölmesi durumunda kiraya
veren veya kiracının mirasçıları; yasal fesih bildirim süresine uyarak en yakın
fesih dönemi sonu için sözleşmeyi feshedebilir. Konut ve çatılı işyeri hakkında ise özel düzenleme var: İşyeri
kiralarında, kiracının ortakları veya mirasçılarının bu mesleği devam
ettirebilecek olmaları ve sözleşmeye uygun davranmaları halinde kiracının
ortakları ya da mirasçıları aleyhine boşaltma davası açamaz. Ayrıca konut
kiralarında, ölen kiracıyla konutta oturan mirasçıları aleyhine, sözleşmeye
uygun davrandıkları müddetçe boşaltma davası açamaz.
iv. Önemli nedenlerle fesih (BU
KİRACININ DA FESİH SEBEBİ OLABİLİR): Kira ilişkisinin devamının çekilmez
hale gelmesi, tarafların sözleşmeyi sona erdirebilmesi için yeterlidir. Önemli
nedenin ortaya çıkması durumunda gerek kiraya veren gerekse kiracı (belirsiz
süreli sözleşmelerdeki) yasal fesih bildirim sürelerine uyarak her zaman
sözleşmeyi feshedebilir. Süreler: Taşınmazda 3 ay, üründe 6 ay, taşınır malda
ise 3 gündür.
v. Sözleşmenin 10 seneyi
doldurması sebebiyle fesih: Kiracının sözleşme süresince belirlide 15 gün
önce belirsizde 6 aylık dönemlerde 3 ay önceden bildirerek sona erdirme hakkı
kiraya verene verilmemiştir. Ancak KİRAYA VEREN, KİRA SÖZLEŞMESİNİN 10 SENEYİ
DOLDURMASI ÜZERİNE SÖZLEŞMEYİ SONA ERDİRİP KİRACIYI ÇIKARMA YETKİSİ VARDIR.
Kanunda 10 senelik yenileme süresi diyor. Ancak burada kanunun RATİO
LEGİSİNE(kağıda yazılacak) uygun düşen yorum, total 10 sürenin baz alınması
olacaktır.
vi. Kiraya Verenin Konut-İşyeri
Gereksinimi Nedeniyle Sözleşmeyi Feshi: Kiracı kendine düşen borçları
düzenli biçimde yerine getirse ve kira sözleşmesinin koşullarına uysa bile
kiraya veren kiralananı, kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu gibi kişiler için konut-işyeri
olarak kullanmak üzere, kira sözleşmesi süresinin sonunda kiracı aleyhine boşaltma davası açabilir. Ancak bu davadan
sonuç alması için kiraya verenin gereksinimi gerçek ve içten olmalıdır. İstemin
içten olduğunu yargıç belirler. Bu
şekilde fesih ancak dava yoluyla olur. Sözleşmenin sona erme tarihinden 1 ay
önce açılmalı veya açılacağı yönünde kiraya bildirim yapılmalıdır.
Kiraya veren gereksinim
amacıyla kiralananın boşaltılmasını sağlarsa, zorunlu neden olmaksızın
kiralananı 3 yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz. Eğer kiralarsa
eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az
olmamak üzere tazminat ödemek zorunda kalır.
vii. taşınmaz malı yeni satın
alanın, ihtiyaç sebebiyle taşınmazı boşaltma hakkı: Taşınmazın mülkiyetini kazanan yeni malik, eğer taşınmazı
kendisinin, eşinin, altsoyunun, üstsoyunun konut ya da işyeri gereksinimi için
kullanacaksa kiracıyı taşınmazdan çıkarabilir. Bunun için taşınmazı satın
aldıktan 1 ay içinde kiracıya yazılı bildirimde bulunması, sonra da 6 ay içinde
sözleşmeyi sona erdirmek için dava açması gerekir.
viii. Kiraya Verenin Taşınmazı
Yeniden Yapma/Onarma Amacıyla Kiracıyı Taşınmazdan Çıkarma Yetkisi: Kiralananın
yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da
değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkansız ise
kiraya verenin sözleşmeyi sona erdirebilmesi mümkündür. Sözleşmenin süresinin
bitiminden sonra1 ay içinde dava açılması gerekir önceden bildirime gerek
yoktur.
ix. Kiracının Yazılı Olarak
Kiralanandan Çıkacağını Bildirdiği Halde Çıkmaması Halinde Boşaltma Davası: Kiracı
kiralananı, belirli bir tarihte ayrıca kiraya verenin ihtarına gerek kalmadan
boşaltacağını önceden yazılı olarak bildirmişse ve buna rağmen taşınmazdan
çıkmamışsa, kiraya veren bu nedene dayanarak kiracıyı taşınmazdan çıkarabilir. Taahhütteki
tarihten 1 ay içinde davanın açılması gerekir.
x. Kiracının Kirayı Ödememesi
Nedeniyle Haklı İhtarlar Alması Halinde Boşaltma Davası: Kiracı, bir yıldan
kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde 1 kez, bir yıl ve daha uzun
süre kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre
içinde kira bedelini ödemediği için kendisine yazılı olarak iki kez haklı
ihtarda bulunulmasına sebep olmuşsa kiraya veren sözleşmeyi sona erdirebilir.
Dava kira süresinin bitiminden itibaren 1 ay içinde açılmalı. 1 ay içinde dava
açılmaz ancak açılacağı kiracıya yazılı bildirilirse açma süresi 1 yıl uzar.
xi. Kiracını Aynı İlçe veya
Beldede Kendi veya Eşine Ait Konutu Olması (Yazlık Değil): Kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin aynı
ilçe veya belde sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutu bulunması
durumunda kiraya veren, kira sözleşmesinin kurulması sırasında bunu bilmiyorsa,
sözleşmenin bitiminden başlayarak bir ay içinde sözleşmeyi sona erdirebilir. Kiraya
veren, en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya
yazılı olarak bildirmişse, dava açma süresi bir yıl uzamış sayılır. İşyeri
olarak kiraya verilen yerler bu nedene dayanılarak boşalttırılamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder