I.
EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN HAK VE
YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Genel
olarak: MK 185/1: ‘’Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur.
185/2: Eşler, bu birliğin mutluluğunu sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim
ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. 185/3: Eşler birlikte
yaşamak, birbirlerine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar. Söz konusu
mk:185 hükmü evliliğin anayasası olarak da nitelendirebileceğimiz bir ‘temel
norm’ olarak karşımıza çıkar.
1. Evlilik
Birliğinin Doğrudan Hukuksal Sonuçları ile Eşlere Yüklediği Hak ve
Yükümlülükler
a. Evlilik
Birliğine Dayalı Kişilik Haklarının Korunması Yükümü
Her
şeyden önce evlilik birliği eşlerin hukuken korunan kişiliğinin bir parçasıdır.
Bu nedenle evlilik birliğine yönelik saldırılar, MK 24 anlamında eşlere yönelik
bir kişilik hakkı ihlali oluşturur.
b. Evlilik
Birliğinin Mutluluğunu Elbirliği ile Sağlama Yükümlülüğü
Eşler
evlilik birliğinin saadetinin sağlanması için gereken ne varsa, bunu tek başına
söz sahibi olarak değil, ortaklaşa belirleyecektir.
c. Eşlerin
Çocuklarına Birlikte Özen Gösterme Yükümü
Eşlerin
çocukların bakımına eğitimine ve gözetimine beraberce özen gösterme yükümlülüğü
kanunda belirtilmektedir. (MK 327; MK 186/3)
d. Eşlerin
Sadakat Yükümü
Sadakat
yükümü eşlerin birbirlerine yönelik tam ve sınırsız bağlılığını ifade eder. Bu
yüküm sadece cinsel sadakati değil, duygusal, tinsel-düşünsel ve ekonomik
sadakati de içerir.
e. Eşlerin
Yardım Yükümü
Eşlerin sadakat yükümüne yakın bir
diğer yükümlülük ise eşlerin yardım yükümüdür. Ancak sadakat yükümü genelde
eşlerin üçüncü kişilere yönelik davranışlarına ilişkinken, yardım yükümü ilk
planda diğer eşe yönelik davranışlara ilişkindir.
II.
KARININ SOYADI
MK
187 karının soyadı konusu, kadının kişiliğinin korunmasına yönelik olarak
emredici nitelikte bir yasal hüküm ile düzenlemektedir. Maddeye göre, ‘’Kadın,
evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra
nüfus dairesine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki
soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece
bir soyadı için yararlanabilir.’’
Önceki
soyadını kocasının soyadı önünde kullanma hakkı, sadece karıya ait seçimlik bir
haktır.
III.
EVLİLİK KONUTU
MK
186/1’e göre ‘’ Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler.’’ Evlilik konutu,
çoğu halde, aynı zamanda yerleşim yeri niteliğine de sahiptir. Yine çoğu halde
evlilik konutu aynı zamanda MK 194 anlamında ‘aile konutu’ niteliğine de sahiptir.
Eşler ortak konutu belirleyemedikleri noktada, MK 195’e göre, hakimden
arabuluculuğu istenebilir.
IV.
EŞLERİN EVLİLİK BİRLİĞİ GİDERLERİNE
KATILMASI
1. Genel
Olarak
Eşler
evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile
katılırlar. (MK 186/3). Eşlerin birlik giderlerine katılma yükümü, evlilik
birliğinin kurulması ile başlar ve sona ermesine kadar devam eder.
2. Birliğin
Giderleri Kavramı
Evlilik
birliğinin giderlerine katılma bakımından temel ölçüt eşlerin ödeme güçleri ve
finansal olanaklarıdır. Söz konusu ölçüte MK 196/2 hükmü bir parça ışık
tutmaktadır: ‘’Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde
karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.’’
Eşlerin birliğe katkısını belirlemedeki temel kriteri, ‘ailenin ihtiyaçları’ ,
‘eşlerin ödeme gücü’ ve eşlerin yaşam şartları’ olarak belirlemede bir sakınca
yoktur.
Birlik
giderlerinin en başta gıda, konut, giyim, kişisel bakım ve sağlık gibi, temel
ihtiyaçlar için yapılan harcamalar girer; kültürel ihtiyaçlar için yapılan
harcamalarda bu kapsamdadır. Eşlerin sahip oldukları ve aileye hizmet eden
malvarlığı değerleri için yaptıkları harcamaları da birlik giderleridir.
V.
EŞLERİN HUKUKSAL İŞLEMLERİ
Kural
olarak MK 193’e göre, ‘’Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşlerden her biri
diğeri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlem yapabilir.’’
1. Aile
Konutu Üzerindeki Tasarruflar
a.
Genel
Olarak
Aile
konutu ile ilgili temel hüküm olan MK 194’e göre, ‘’Eşlerden her biri diğer
eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini
feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları
sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza
verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen
taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin
verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile
sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle
sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile
müteselsilen sorumlu olur.
b. Aile
Konutu Kavramı, MK194’ün Zamansal ve İşlemsel Sınırları
MK
194’ün açık lafzı gereği, sadece aile konutu ile ilgili kira sözleşmesinin
feshi, aile konutu devretmeye veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlamaya
yönelik sağlar arası ‘tasarruf işlemleri’ ve bizim ‘geniş anlamda tasarrufi’
nitelikte saydığımız zilyetlik tesisine bağlı yararlandırma borcu doğuran
‘borçlandırıcı’ hukuksal işlemler için hak sahibi olmayan eşin rızası gerekir. Satım, bağışlama, arsa payı karşılığı yapılan
sözleşmeler saf borçlandırıcı işlem olduğun için, bu kapsama girmez.
c. Diğer
Eşin İzni ve İznin Verilmemesinin Sonuçları
MK
194/’e göre, ‘’Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile
ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu
üzerinde hakları sınırlayamaz.’’ Önceden verilmiş soyut ve genel bir izin
yeterli değildir. Meğerki rıza sonradan icazet olarak verilebilir.
İzin
verilmeden yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Ancak bu geçersizlik kendine
özgü, butlan benzeri geçersizliktir.
d. Hâkimin
Hak Sahibi Eşi Tek Başına İşlem Yapmaya Yetkili Kılması
MK
194/2’ye göre, ‘’Rıza sağlanamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza
verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.’’ Hüküm hâkim müdahalesini iki
farklı sebebe bağlamıştır. Birincisi, izne yetkili eşin izninin elde
edilememesidir. (örn: eşin komada olması) İkincisi ise, izne yetkili olan eşin
haklı bir sebep olmaksızın izin vermekten kaçınmasıdır. Hâkim yapacağı inceleme
sonrası eşin yerine izin kararı vermez, bilakis hak sahibi eşi tek başına
hareket etmek konusunda yetkili kılar.
e. Geçersizliğin
İyiniyetli Üçüncü Kişilere Etkisi ve Aile Konutunun Şerhi
Aile
konutu üzerindeki hakta tasarrufa yetkili olan eşin karşısındaki işlem tarafı
üçüncü kişinin ‘iyi niyeti’ korunmaz. Buna göre diğer eşin izni veya hâkimin
yetkilendirmesi olmaksızın tapu kütüğüne borçlandırıcı işlemin tarafı üçüncü
kişi adına yapılacak aile konutu taşınmaza ilişkin mülkiyet hakkı veya aile
konutuna etki eden sınırlı ayni hakların tescili, yolsuz bir tescil olup; gerek
izin vermeyen eş, gerekse aile konutu üzerinde hak sahibi olan eş tarafından
adına yolsuz tescil yapılan işlem tarafı üçüncü kişiye karşı açılacak ‘tapu
kütüğünün düzeltilmesi’ davası ile mevcut yolsuz tescilin düzeltilmesi
sağlanabilir.
VI.
EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMSİLİ
1. Yasal
Düzenleme
Yeni
Türk Medeni Kanunun evlilik birliği içerisinde eşleri ‘’ eşit ortak’’ statüsüne
yükseltmesi bağlı olarak, evlilik birliğinin temsili farklı şekilde
yapılandırılmıştır. MK 186/2 hükmü temel kuralı ortaya koymaktadır: ‘’Birliği
eşler beraberce yönetir.’’ Bu yöntemin gerekli kıldığı hukuksal işlemlerin
nasıl gerçekleşeceği ise, MK 188 vd.n da açıklanmıştır.
MK
188’e göre, ‘’Eşlerden her biri, ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli
ihtiyaçları için evlilik birliğini temsil eder.
Ailenin diğer ihtiyaçları için
eşlerden biri, birliği ancak aşağıdaki hallerde temsil edebilir:
1.
Diğer
eş veya haklı sebeplerle hâkim tarafından yetkili kılınmışsa,
2.
Birliğin
yararı bakımından gecikmede sakınca bulunur ve diğer eşin hastalığı, başka bir
yerde olması veya benzeri sebeplerle rızası alınamazsa.
Buna
göre yasa gereği evlilik birliğini geçimini sağlamakla yükümlü olan eşler,
aralarındaki görev dağılımı ne olursa olsun evlilik birliğini, yapılan hukuksal
işlemin niteliğine göre, tek başına veya birlikte temsil etmeye yetkilidirler.
Ancak kanun bu temsil yapısı kurarken, işlem hayatının korunması mülahazasıyla,
işlem tarafı üçüncü kişilerin iyi niyetlerine bir ayrıcalıkta tanıyacak
şekilde, ‘eşlerin evlilik birliğini temsile dayalı işlemlerinde müteselsilen
sorumluluğu’ kuralını getirmiştir.
2. Ehliyet
Temsile
yetkili eşin tam fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Buna karşılık öğretide
bizim de (ben ve tüm ekip) katıldığımız görüşe göre eş, ayırt etme gücüne sahip
bir kısıtlı olsa bile, kısıtlama ile evlilik birliğini temsil yetkisi ortadan
kalkar. Ancak ayırt etme gücüne sahip kısıtlı eşin evlilik birliğini temsilen
ivazsız kazandırmalarda bulunabilmesi olanaklı olmalıdır.
3. Evlilik
Birliğinin Temsili Türleri
a. Olağan
Temsil Yetkisi
MK
188/1’e göre eşler, ortak yaşamla maddi bir bağlantı içinde olduğu –sıklığı
önem taşımayan- evlilik birliğinin ‘günlük ve olağan’ (sürekli) ihtiyaçlarını
sağlamaya yönelik hukuksal işlemleri yapmada kanun gereği tek başına
yetkilidir. Örnek olarak ev için (beslenme, giyim, ısınma, su, elektrik,
next&nextstar :) yapılan hukuksal işlemler; günlük kullanıma yönelik basit
ev aletlerinin edinimleri gösterilebilir.
b. Olağanüstü
Temsil Yetkisi
i.
Genel Olarak
MK
188/2 eşlerin ailenin süreli ihtiyaçları ötesinde ki diğer ihtiyaçları için
birlikte temsil yetkisine sahip oldukları, bu nedenle olağanüstü temsil
yetkisinin kullanıldığı bu hallerde eşlerin anlaşarak birlikte hareket etmelerinin
zorunlu olduğu sonucunu kural olarak ortaya koyar.
Diğer
harcamalar, ailenin günlük ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik düzenli
harcamaların ötesindeki aile harcamalarıdır. Örneğin evlilik konutu veya aile
konutu olarak kullanılmak üzere konut kiralama, ev için beyaz eşya veya lüks
objelerin iktisabı, önemli tamiratlar, diğer harcamalar kapsamında yer alır.
ii.
Eşlerin Diğer Aile İhtiyaçları İçin Evlilik
Birliğini Tek Başına Temsili
MK
diğer eş veya mahkeme tarafından yetkilendirilmesi veya gecikmesinde sakınca
bulunan zorunluluk durumlarında mahkeme kararına dahi gerek olmaksızın eşlerin
tek başına aile birliğini temsilini olanaklı kılmıştır:
Eşin
yetkilendirilmesi: eşlerden her biri, sadece ailenin sürekli ihtiyaçları değil,
günlük olağan ihtiyaçların ötesindeki diğer ihtiyaçlar için dahi, diğer eşin
yetkilendirmesi suretiyle tek başına hukuki işlemlere girişebilir.
Yargısal
yetkilendirme: eşlerden birisi, diğer eşin iznine tabi bir işleme ilişkin
olarak gerekli olan izni haklı bir sebep olmaksızın vermiyorsa, diğer eş, tek
başına hareket için yetkilendirilmek üzere hâkime başvurabilir.
İvedi
işlemler: bulun dışında evlilik birliğinin menfaati bakımından ivedi olarak
yapılması gereken ‘belirli bir işlem’ söz konusu ise ‘ve’ diğer eşin gerekli
olan rızasını almak, eşin hastalığı, başka bir yerde olması vb. sebeplerle
olanaklı değilse, ‘hâkimin yetkilendirmesine gerek olmaksızın’ söz konusu ivedi
işlemin diğer eş tarafından tek başına yapılabilmesi olanaklıdır.
iii.
Sorumluluk
MK
189’a göre, ‘Birliği temsil yetkisinin kullanıldığı hallerde, eşler üçüncü
kişilere karşı müteselsilen sorumlu olurlar. Eşlerden her biri, birliği temsil
yetkisi bulunmaksızın yaptığı işlemlerden kişisel olarak sorumludur. Ancak,
temsil yetkisinin üçüncü kişilerce anlaşılamayacak şekilde aşılması halinde
eşler müteselsilen sorumludurlar.’’
EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI
I.
MK
195’E DAYALI GENEL KORUMA
MK
195: ‘’Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya
evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde,
eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim,
eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin
ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Hakim, gerektiği
takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.’’
1. Şartları
a. Eşlerin
(birlikte veya tek başına) Talebi
b. Evlilik Birliğinden Doğan
Yükümlülüklerin Yerine Getirilmemesi
c.
Evlilik Birliğine İlişkin Önemli Bir
Konuda Eşlerin Uyuşmazlığa Düşmesi: Yeni Türk Medeni Kanunu, eşlerin
evlilik birliği için önem taşıyan bir konuda farklı fikirler sahip olması
durumda da eşlerden birisi veya her ikisi hakime başvuru olanağı tanımıştır.
Ancak Kanun uyuşmazlığın açıkça evlilik birliğine ilişkin ‘önemli bir konuda’
olmasını aramaktadır.
2. Tedbir Türleri
MK
195 kapsamında hakimin alabileceği tedbirler uzlaştırma, ihtar ve eşleri uzman
yardımı için yönlendirme olarak belirlenmiştir.
II.
EŞLERİN EVLİLİK BİRLİĞİ GİDERLERİNE
İLİŞKİN PARASAL KATKISININ BELİRLENMESİ
MK
196’ya göre, ‘’Eşlerden birinin istemi üzerine hakim, ailenin geçimi için her
birinin yapacağı parasal katkıyı belirler. Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara
bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının
belirlenmesinde dikkate alınır. Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar
için istenebilir.’’
Kanun
koyucu 196’ya dayalı talep için bir zamanaşımı süresi öngörmemiş olup, bu
konuda BK 126’daki beş yıllık zamanaşımı süresi uygulama bulur. Ancak evlilik
birliği devam ettiği sürece eşler arasında zamanaşımı işlemez, durur.
III.
ORTAK YAŞAMA ARA VERİLMESİ
1. Genel
Olarak
MK
197, eşler arasındaki ortak yaşamın sona ermesi halini evlilik birliğini
koruyucu bir tedbir olarak düzenlemektedir. MK 197’ye göre, ‘eşlerden biri
ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi
biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte
yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin
istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev
eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemler alır.
Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan
kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine
de yukarıda ki istemlerde bulunabilir. Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa
hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre
gereken önlemleri alır.
2. Ayrı
Yaşamanın Sonuçları ve Alınacak Tedbirler
‘’Birlikte
yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin
istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev
eşyasından yararlanmaya ve eşlerin malların yönetimine ilişkin önlemler alır.’’
IV.
BORÇLULARA YÖNELİK ÖNLEMLER
1. Genel
Olarak
MK
198’e göre, ‘’Eşlerden biri, birliğin giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine
getirmezse, hakim onun borçlularını, ödemeyi tamamen veya kısmen diğer eşe
yapmalarını emredebilir.’’
Söz
konusu tedbir, aleyhine tedbir uygulanan eşin kişiliğine, özelliklede üçüncü
kişiler nezdindeki itibarına yönelik ağır bir saldırı oluşturduğunda bu tedbire
kolayca hükmedilmemelidir.
2. Şartları
Maddi şart: temel şartı, eşlerden birisinin
evlilik birliğinin giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmemesidir.
Ancak ihlalin ciddi olması da şarttır.
3. Tedbirin
Sonuçları
Eş,
hakimin borçlusuna yönelik borcunu diğer eşe ifa etmesine yönelik talimatından
sonra bile, alacağının alacaklısı olarak kalır. Sadece var olan alacak üzerinde
alacaklının tasarruf yetkisi ortadan kalkar.
Borçlulara
yönelik diğer eşe ödeme yapma talimatı eşler için tedbir kararının
kesinleşmesiyle hüküm ve sonuç doğurur. Talimatın kendisi için hüküm ve sonuç
doğurabilmesi kararın kendisine bildirimi şarttır. Biliyor ve ödemişse bir daha
öder.
V.
EVLİLİK BİRLİĞİNİ KORUCUYU ÖNLEM
OLARAK EŞİN BELİRLİ BİR MALVARLIĞI DEĞERİ ÜZERİNDEKİ TASARRUF YETKİSİNİN
SINIRLANMASI
1. Genel
Olarak
Evlilik
birliğinden eşin mali yönden korunması evlilik birliği devam ederken çoğu zaman
‘yargısal tasarruf sınırlaması hükmü’ olan mk 199 ile sağlanır.
‘Tasarruf
yetkisinin sınırlanması’ kenar başlığını taşıyan mk 199’a göre, ‘Ailenin
ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir
yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi
üzerine hakim, belirleyeceği mal varlığı değerleriyle ilgili tasarrufların
ancak onun rızasıyla yapabileceğine karar verir. Hakim bu durumda gerekli
önlemleri alır. Hakim eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini
kaldırırsa, re’se durumu tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir.’
2. MK
199’un Uygulama Şartları
Tasarruf
yetkisi sınırlaması önlemine başvurabilmek için evliliğe özgü ve buna ek olarak
evlilik birliğinin ekonomik varlığına ve güvenliğine yönelik eşten kaynaklanan
ciddi ve yakın tehlikenin varlığı zorunludur. ‘Evlilik birliğinden doğan mali
yükümlülüklerin yerine getirilmemesidir. MK 199’da öngörülen evliliği koruyucu
önlemin uygulanabilmesi için eşlerden birisinin talebi şarttır.
3. Sınırlamanın
Konusu
Hakim
eşin tasarruf yetkisini sınırlayıcı önlemleri salt belirli bir eşyaya ilişkin
olarak değil, belirli bir malvarlığı unsuruna ilişkin olarak alır; genel bir
sınırlama caiz değildir.
4. Sınırlamanın
Hukuksal Sonuçları
Koruma
talep eden eşin talebi üzerine hakimin yapacağı yargılama sonrası vereceği
karar ile diğer eşin sahibi olduğu belirli bir malvarlığı değeri üzerindeki
tasarruf yetkisi sınırlanır. Buna göre, hakimin üzerindeki tasarruf yetkisini
sınırladığı belirli malvarlığı değeri üzerinde hak sahibi eşin tasarrufu ancak
diğer eşin izni ya da icazeti ile olabilir.
5. Ek
Koruma Önlemleri ve Şerh Olanağı
‘’Hakim
bu durumda gerekli önlemleri alır. Hakim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde
tasarruf yetkisini kaldırırsa, re’sen durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine
karar verir.’’ MK 199/3, taşınmazlar bakımından alınacak ek önlemler bakımından
hakime bir takdir hakkı tanımamış ve hakime verdiği karar ile doğan tasarruf
yetkisi sınırlamasını, sınırlama konusu taşınmazın tapu kütüğündeki sayfasına
kendiliğinden şerh ettirmek görevini yüklemiştir.
MK
199/3 uyarınca yapılan kilitleyici şart üzerine işlem tarafı olmayan üçüncü
kişilerinde taşınmaz üzerinde iyi niyeti dayalı ayni hak iktisapları mümkün
değildir.
VI.
EŞLERİN TEMSİL YETKİSİNİN TAMAMEN
VEYA KISMEN KALDIRILMASI
1. Genel
Olarak
MK
199a göre, ”Eşlerden biri birliği temsil yetkisini aşar veya bu yetkiyi
kullanmada yetersiz kalırsa hakim, diğer eşin istemi üzerine temsil yetkisini
kaldırabilir veya sınırlayabilir. İstemde bulunan eş, temsil yetkisinin
kaldırıldığını veya sınırlandığını, üçüncü kişilere sadece kişisel duyuru
yoluyla bildirebilir. Temsil yetkisinin kaldırılmasının veya sınırlanmasının
iyiniyetli üçüncü kişilere karşı sonuç doğurması, durumun hakim kararıyla ilan
edilmesine bağlıdır.
2. Şartları
a. Temsil
Yetkisinin “Açık” Aşımı
Olağan Temsilde: Eşin yaptığı harcamalar, hal ve
şartlara göre evin sürekli ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik işlemler
dahilinde değilse yada açıkça bir ailenin sürekli ihtiyaçlarının karşılanması
içiz çizilen finansal çerçevenin dışında kalıyorsa, olağan temsil yetkisinin
aşılması söz konusudur. Söz konusu aşma aynı zamanda “açık” olmalıdır.
Özellikle eşlerden birisinin diğer eşinden habersiz yüksek tutarlı banka
kredisi alması,tek başına “açık” bir aşma oluşturur.
Olağanüstü Temsilde: Yetkilendirme süreklilik taşıyan
belirli bir işlem grubuna veya tekrarlanabilir belirli bir işlem türüne
ilişkinse ya da hakimin yetkilendirmesi sonrası yetkilendirmenin dayanağı olan
zorunluluk hali ortadan kalkmış ve diğer eş olağan temsil yetkisi bakımından
yeniden yetkili hale gelmişse eşin olağanüstü temsil yetkisinin
sınırlandırılabilmesi mümkündür.
b. Temsil
Yetkisini Kullanmada Yetersizlik
Eş
işlemde bulunurken, temsil yetkisinin sınırlarını bilebilecek veya bilse bile
buna uyabilecek düşünsel veya karaktersel özelliklerden yoksun ise, yetersizlik
vardır. Temsil yetkisinin eşin elinden alınması “tam veya kısmi” alınma
şeklinde ortaya çıkar. Bu kapsamda hakim, eşin temsil yetkisini tamamen ortadan
kaldırmak yerine belirli bir tür hukuksal işlem veya sözleşme kategorisi ile
sınırlandırabilir.
c. Eşin
Temsil Yetkisinin Kaldırıldığının Üçüncü Kişilere Duyurulması
Eski MK 156 dan
farklı olarak MK 190/1 temsil yetkisinin kaldırılmasının üçüncü kişilere
duyurulmasında, kişisel duyuruyu esas almış, yargısal ilanı ikinci plana
atmıştır. “İstemde bulunan eş, temsil yetkisinin kaldırıldığını veya
sınırlandığını, üçüncü kişilere sadece kişisel duyuru yoluyla bildirebilir.
Temsil yetkisinin kaldırılmasının veya sınırlanmasının iyiniyetli üçüncü
kişilere karşı sonuç doğurması, durumun hakimin kararıyla ilan edilmesine
bağlıdır.”
d. Eşin Temsil Yetkisinin Tamamen veya
Kısmen Kaldırılmasının Sonuçları
Eşin
hakim kararıyla temsil yetkisinin sınırlandırılması veya ortadan kaldırılması
halinde temsil yetkisi sınırlandırılan eş karara rağmen evlilik birliğini temsilen
bir işlem yaptığı takdirde, gerekli duyuru ve ilan da yapılmışsa, sadece
kendisi bu işlemden dolayı sorumlu olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder