10 Nisan 2017 Pazartesi

EVLİLİĞİN GENEL HÜKÜMLERİ


I.                    EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Genel olarak: MK 185/1: ‘’Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. 185/2: Eşler, bu birliğin mutluluğunu sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. 185/3: Eşler birlikte yaşamak, birbirlerine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar. Söz konusu mk:185 hükmü evliliğin anayasası olarak da nitelendirebileceğimiz bir ‘temel norm’ olarak karşımıza çıkar.
1.       Evlilik Birliğinin Doğrudan Hukuksal Sonuçları ile Eşlere Yüklediği Hak ve Yükümlülükler
a.       Evlilik Birliğine Dayalı Kişilik Haklarının Korunması Yükümü
Her şeyden önce evlilik birliği eşlerin hukuken korunan kişiliğinin bir parçasıdır. Bu nedenle evlilik birliğine yönelik saldırılar, MK 24 anlamında eşlere yönelik bir kişilik hakkı ihlali oluşturur.
b.      Evlilik Birliğinin Mutluluğunu Elbirliği ile Sağlama Yükümlülüğü
Eşler evlilik birliğinin saadetinin sağlanması için gereken ne varsa, bunu tek başına söz sahibi olarak değil, ortaklaşa belirleyecektir.
c.       Eşlerin Çocuklarına Birlikte Özen Gösterme Yükümü
Eşlerin çocukların bakımına eğitimine ve gözetimine beraberce özen gösterme yükümlülüğü kanunda belirtilmektedir. (MK 327; MK 186/3)
d.      Eşlerin Sadakat Yükümü
Sadakat yükümü eşlerin birbirlerine yönelik tam ve sınırsız bağlılığını ifade eder. Bu yüküm sadece cinsel sadakati değil, duygusal, tinsel-düşünsel ve ekonomik sadakati de içerir.
e.       Eşlerin Yardım Yükümü
Eşlerin sadakat yükümüne yakın bir diğer yükümlülük ise eşlerin yardım yükümüdür. Ancak sadakat yükümü genelde eşlerin üçüncü kişilere yönelik davranışlarına ilişkinken, yardım yükümü ilk planda diğer eşe yönelik davranışlara ilişkindir.
II.                 KARININ SOYADI
MK 187 karının soyadı konusu, kadının kişiliğinin korunmasına yönelik olarak emredici nitelikte bir yasal hüküm ile düzenlemektedir. Maddeye göre, ‘’Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus dairesine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.’’
Önceki soyadını kocasının soyadı önünde kullanma hakkı, sadece karıya ait seçimlik bir haktır.
III.              EVLİLİK KONUTU
MK 186/1’e göre ‘’ Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler.’’ Evlilik konutu, çoğu halde, aynı zamanda yerleşim yeri niteliğine de sahiptir. Yine çoğu halde evlilik konutu aynı zamanda MK 194 anlamında ‘aile konutu’ niteliğine de sahiptir. Eşler ortak konutu belirleyemedikleri noktada, MK 195’e göre, hakimden arabuluculuğu istenebilir.
IV.              EŞLERİN EVLİLİK BİRLİĞİ GİDERLERİNE KATILMASI
1.       Genel Olarak
Eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar. (MK 186/3). Eşlerin birlik giderlerine katılma yükümü, evlilik birliğinin kurulması ile başlar ve sona ermesine kadar devam eder.
2.       Birliğin Giderleri Kavramı
Evlilik birliğinin giderlerine katılma bakımından temel ölçüt eşlerin ödeme güçleri ve finansal olanaklarıdır. Söz konusu ölçüte MK 196/2 hükmü bir parça ışık tutmaktadır: ‘’Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.’’ Eşlerin birliğe katkısını belirlemedeki temel kriteri, ‘ailenin ihtiyaçları’ , ‘eşlerin ödeme gücü’ ve eşlerin yaşam şartları’ olarak belirlemede bir sakınca yoktur.
Birlik giderlerinin en başta gıda, konut, giyim, kişisel bakım ve sağlık gibi, temel ihtiyaçlar için yapılan harcamalar girer; kültürel ihtiyaçlar için yapılan harcamalarda bu kapsamdadır. Eşlerin sahip oldukları ve aileye hizmet eden malvarlığı değerleri için yaptıkları harcamaları da birlik giderleridir.


V.                 EŞLERİN HUKUKSAL İŞLEMLERİ
Kural olarak MK 193’e göre, ‘’Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşlerden her biri diğeri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlem yapabilir.’’
1.       Aile Konutu Üzerindeki Tasarruflar
a.       Genel Olarak
Aile konutu ile ilgili temel hüküm olan MK 194’e göre, ‘’Eşlerden her biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.
b.      Aile Konutu Kavramı, MK194’ün Zamansal ve İşlemsel Sınırları
MK 194’ün açık lafzı gereği, sadece aile konutu ile ilgili kira sözleşmesinin feshi, aile konutu devretmeye veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlamaya yönelik sağlar arası ‘tasarruf işlemleri’ ve bizim ‘geniş anlamda tasarrufi’ nitelikte saydığımız zilyetlik tesisine bağlı yararlandırma borcu doğuran ‘borçlandırıcı’ hukuksal işlemler için hak sahibi olmayan eşin rızası gerekir.  Satım, bağışlama, arsa payı karşılığı yapılan sözleşmeler saf borçlandırıcı işlem olduğun için, bu kapsama girmez.
c.       Diğer Eşin İzni ve İznin Verilmemesinin Sonuçları
MK 194/’e göre, ‘’Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerinde hakları sınırlayamaz.’’ Önceden verilmiş soyut ve genel bir izin yeterli değildir. Meğerki rıza sonradan icazet olarak verilebilir.
İzin verilmeden yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Ancak bu geçersizlik kendine özgü, butlan benzeri geçersizliktir.
d.      Hâkimin Hak Sahibi Eşi Tek Başına İşlem Yapmaya Yetkili Kılması
MK 194/2’ye göre, ‘’Rıza sağlanamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.’’ Hüküm hâkim müdahalesini iki farklı sebebe bağlamıştır. Birincisi, izne yetkili eşin izninin elde edilememesidir. (örn: eşin komada olması) İkincisi ise, izne yetkili olan eşin haklı bir sebep olmaksızın izin vermekten kaçınmasıdır. Hâkim yapacağı inceleme sonrası eşin yerine izin kararı vermez, bilakis hak sahibi eşi tek başına hareket etmek konusunda yetkili kılar.
e.       Geçersizliğin İyiniyetli Üçüncü Kişilere Etkisi ve Aile Konutunun Şerhi
Aile konutu üzerindeki hakta tasarrufa yetkili olan eşin karşısındaki işlem tarafı üçüncü kişinin ‘iyi niyeti’ korunmaz. Buna göre diğer eşin izni veya hâkimin yetkilendirmesi olmaksızın tapu kütüğüne borçlandırıcı işlemin tarafı üçüncü kişi adına yapılacak aile konutu taşınmaza ilişkin mülkiyet hakkı veya aile konutuna etki eden sınırlı ayni hakların tescili, yolsuz bir tescil olup; gerek izin vermeyen eş, gerekse aile konutu üzerinde hak sahibi olan eş tarafından adına yolsuz tescil yapılan işlem tarafı üçüncü kişiye karşı açılacak ‘tapu kütüğünün düzeltilmesi’ davası ile mevcut yolsuz tescilin düzeltilmesi sağlanabilir.
VI.              EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMSİLİ
1.       Yasal Düzenleme
Yeni Türk Medeni Kanunun evlilik birliği içerisinde eşleri ‘’ eşit ortak’’ statüsüne yükseltmesi bağlı olarak, evlilik birliğinin temsili farklı şekilde yapılandırılmıştır. MK 186/2 hükmü temel kuralı ortaya koymaktadır: ‘’Birliği eşler beraberce yönetir.’’ Bu yöntemin gerekli kıldığı hukuksal işlemlerin nasıl gerçekleşeceği ise, MK 188 vd.n da açıklanmıştır.
MK 188’e göre, ‘’Eşlerden her biri, ortak yaşamın devamı süresince ailenin sürekli ihtiyaçları için evlilik birliğini temsil eder.
Ailenin diğer ihtiyaçları için eşlerden biri, birliği ancak aşağıdaki hallerde temsil edebilir:
1.       Diğer eş veya haklı sebeplerle hâkim tarafından yetkili kılınmışsa,
2.       Birliğin yararı bakımından gecikmede sakınca bulunur ve diğer eşin hastalığı, başka bir yerde olması veya benzeri sebeplerle rızası alınamazsa.
Buna göre yasa gereği evlilik birliğini geçimini sağlamakla yükümlü olan eşler, aralarındaki görev dağılımı ne olursa olsun evlilik birliğini, yapılan hukuksal işlemin niteliğine göre, tek başına veya birlikte temsil etmeye yetkilidirler. Ancak kanun bu temsil yapısı kurarken, işlem hayatının korunması mülahazasıyla, işlem tarafı üçüncü kişilerin iyi niyetlerine bir ayrıcalıkta tanıyacak şekilde, ‘eşlerin evlilik birliğini temsile dayalı işlemlerinde müteselsilen sorumluluğu’ kuralını getirmiştir.
2.       Ehliyet
Temsile yetkili eşin tam fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Buna karşılık öğretide bizim de (ben ve tüm ekip) katıldığımız görüşe göre eş, ayırt etme gücüne sahip bir kısıtlı olsa bile, kısıtlama ile evlilik birliğini temsil yetkisi ortadan kalkar. Ancak ayırt etme gücüne sahip kısıtlı eşin evlilik birliğini temsilen ivazsız kazandırmalarda bulunabilmesi olanaklı olmalıdır.
3.       Evlilik Birliğinin Temsili Türleri
a.       Olağan Temsil Yetkisi
MK 188/1’e göre eşler, ortak yaşamla maddi bir bağlantı içinde olduğu –sıklığı önem taşımayan- evlilik birliğinin ‘günlük ve olağan’ (sürekli) ihtiyaçlarını sağlamaya yönelik hukuksal işlemleri yapmada kanun gereği tek başına yetkilidir. Örnek olarak ev için (beslenme, giyim, ısınma, su, elektrik, next&nextstar :) yapılan hukuksal işlemler; günlük kullanıma yönelik basit ev aletlerinin edinimleri gösterilebilir.
b.      Olağanüstü Temsil Yetkisi
i.                     Genel Olarak
MK 188/2 eşlerin ailenin süreli ihtiyaçları ötesinde ki diğer ihtiyaçları için birlikte temsil yetkisine sahip oldukları, bu nedenle olağanüstü temsil yetkisinin kullanıldığı bu hallerde eşlerin anlaşarak birlikte hareket etmelerinin zorunlu olduğu sonucunu kural olarak ortaya koyar.
Diğer harcamalar, ailenin günlük ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik düzenli harcamaların ötesindeki aile harcamalarıdır. Örneğin evlilik konutu veya aile konutu olarak kullanılmak üzere konut kiralama, ev için beyaz eşya veya lüks objelerin iktisabı, önemli tamiratlar, diğer harcamalar kapsamında yer alır.
ii.                   Eşlerin Diğer Aile İhtiyaçları İçin Evlilik Birliğini Tek Başına Temsili
MK diğer eş veya mahkeme tarafından yetkilendirilmesi veya gecikmesinde sakınca bulunan zorunluluk durumlarında mahkeme kararına dahi gerek olmaksızın eşlerin tek başına aile birliğini temsilini olanaklı kılmıştır:
Eşin yetkilendirilmesi: eşlerden her biri, sadece ailenin sürekli ihtiyaçları değil, günlük olağan ihtiyaçların ötesindeki diğer ihtiyaçlar için dahi, diğer eşin yetkilendirmesi suretiyle tek başına hukuki işlemlere girişebilir.
Yargısal yetkilendirme: eşlerden birisi, diğer eşin iznine tabi bir işleme ilişkin olarak gerekli olan izni haklı bir sebep olmaksızın vermiyorsa, diğer eş, tek başına hareket için yetkilendirilmek üzere hâkime başvurabilir.
İvedi işlemler: bulun dışında evlilik birliğinin menfaati bakımından ivedi olarak yapılması gereken ‘belirli bir işlem’ söz konusu ise ‘ve’ diğer eşin gerekli olan rızasını almak, eşin hastalığı, başka bir yerde olması vb. sebeplerle olanaklı değilse, ‘hâkimin yetkilendirmesine gerek olmaksızın’ söz konusu ivedi işlemin diğer eş tarafından tek başına yapılabilmesi olanaklıdır.
iii.                Sorumluluk
MK 189’a göre, ‘Birliği temsil yetkisinin kullanıldığı hallerde, eşler üçüncü kişilere karşı müteselsilen sorumlu olurlar. Eşlerden her biri, birliği temsil yetkisi bulunmaksızın yaptığı işlemlerden kişisel olarak sorumludur. Ancak, temsil yetkisinin üçüncü kişilerce anlaşılamayacak şekilde aşılması halinde eşler müteselsilen sorumludurlar.’’
EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI
I.                    MK  195’E DAYALI GENEL KORUMA
MK 195: ‘’Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.’’
1.       Şartları
a.       Eşlerin (birlikte veya tek başına) Talebi
b.   Evlilik Birliğinden Doğan Yükümlülüklerin Yerine Getirilmemesi
      c.    Evlilik Birliğine İlişkin Önemli Bir Konuda Eşlerin Uyuşmazlığa Düşmesi: Yeni Türk Medeni Kanunu, eşlerin evlilik birliği için önem taşıyan bir konuda farklı fikirler sahip olması durumda da eşlerden birisi veya her ikisi hakime başvuru olanağı tanımıştır. Ancak Kanun uyuşmazlığın açıkça evlilik birliğine ilişkin ‘önemli bir konuda’ olmasını aramaktadır.

2. Tedbir Türleri
MK 195 kapsamında hakimin alabileceği tedbirler uzlaştırma, ihtar ve eşleri uzman yardımı için yönlendirme olarak belirlenmiştir.
II.                 EŞLERİN EVLİLİK BİRLİĞİ GİDERLERİNE İLİŞKİN PARASAL KATKISININ BELİRLENMESİ
MK 196’ya göre, ‘’Eşlerden birinin istemi üzerine hakim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler. Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır. Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir.’’
Kanun koyucu 196’ya dayalı talep için bir zamanaşımı süresi öngörmemiş olup, bu konuda BK 126’daki beş yıllık zamanaşımı süresi uygulama bulur. Ancak evlilik birliği devam ettiği sürece eşler arasında zamanaşımı  işlemez, durur.
III.              ORTAK YAŞAMA ARA VERİLMESİ
1.       Genel Olarak
MK 197, eşler arasındaki ortak yaşamın sona ermesi halini evlilik birliğini koruyucu bir tedbir olarak düzenlemektedir. MK 197’ye göre, ‘eşlerden biri ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemler alır. Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıda ki istemlerde bulunabilir. Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır.
2.       Ayrı Yaşamanın Sonuçları ve Alınacak Tedbirler
‘’Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin malların yönetimine ilişkin önlemler alır.’’
IV.              BORÇLULARA YÖNELİK ÖNLEMLER
1.       Genel Olarak
MK 198’e göre, ‘’Eşlerden biri, birliğin giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmezse, hakim onun borçlularını, ödemeyi tamamen veya kısmen diğer eşe yapmalarını emredebilir.’’
Söz konusu tedbir, aleyhine tedbir uygulanan eşin kişiliğine, özelliklede üçüncü kişiler nezdindeki itibarına yönelik ağır bir saldırı oluşturduğunda bu tedbire kolayca hükmedilmemelidir.
2.       Şartları
Maddi şart: temel şartı, eşlerden birisinin evlilik birliğinin giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmemesidir. Ancak ihlalin ciddi olması da şarttır.
3.       Tedbirin Sonuçları
Eş, hakimin borçlusuna yönelik borcunu diğer eşe ifa etmesine yönelik talimatından sonra bile, alacağının alacaklısı olarak kalır. Sadece var olan alacak üzerinde alacaklının tasarruf yetkisi ortadan kalkar.
Borçlulara yönelik diğer eşe ödeme yapma talimatı eşler için tedbir kararının kesinleşmesiyle hüküm ve sonuç doğurur. Talimatın kendisi için hüküm ve sonuç doğurabilmesi kararın kendisine bildirimi şarttır. Biliyor ve ödemişse bir daha öder.
V.                 EVLİLİK BİRLİĞİNİ KORUCUYU ÖNLEM OLARAK EŞİN BELİRLİ BİR MALVARLIĞI DEĞERİ ÜZERİNDEKİ TASARRUF YETKİSİNİN SINIRLANMASI
1.       Genel Olarak
Evlilik birliğinden eşin mali yönden korunması evlilik birliği devam ederken çoğu zaman ‘yargısal tasarruf sınırlaması hükmü’ olan mk 199 ile sağlanır.
‘Tasarruf yetkisinin sınırlanması’ kenar başlığını taşıyan mk 199’a göre, ‘Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim, belirleyeceği mal varlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapabileceğine karar verir. Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır. Hakim eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re’se durumu tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir.’

2.       MK 199’un Uygulama Şartları
Tasarruf yetkisi sınırlaması önlemine başvurabilmek için evliliğe özgü ve buna ek olarak evlilik birliğinin ekonomik varlığına ve güvenliğine yönelik eşten kaynaklanan ciddi ve yakın tehlikenin varlığı zorunludur. ‘Evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerin yerine getirilmemesidir. MK 199’da öngörülen evliliği koruyucu önlemin uygulanabilmesi için eşlerden birisinin talebi şarttır.
3.       Sınırlamanın Konusu
Hakim eşin tasarruf yetkisini sınırlayıcı önlemleri salt belirli bir eşyaya ilişkin olarak değil, belirli bir malvarlığı unsuruna ilişkin olarak alır; genel bir sınırlama caiz değildir.
4.       Sınırlamanın Hukuksal Sonuçları
Koruma talep eden eşin talebi üzerine hakimin yapacağı yargılama sonrası vereceği karar ile diğer eşin sahibi olduğu belirli bir malvarlığı değeri üzerindeki tasarruf yetkisi sınırlanır. Buna göre, hakimin üzerindeki tasarruf yetkisini sınırladığı belirli malvarlığı değeri üzerinde hak sahibi eşin tasarrufu ancak diğer eşin izni ya da icazeti ile olabilir.
5.       Ek Koruma Önlemleri ve Şerh Olanağı
‘’Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır. Hakim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re’sen durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir.’’ MK 199/3, taşınmazlar bakımından alınacak ek önlemler bakımından hakime bir takdir hakkı tanımamış ve hakime verdiği karar ile doğan tasarruf yetkisi sınırlamasını, sınırlama konusu taşınmazın tapu kütüğündeki sayfasına kendiliğinden şerh ettirmek görevini yüklemiştir.
MK 199/3 uyarınca yapılan kilitleyici şart üzerine işlem tarafı olmayan üçüncü kişilerinde taşınmaz üzerinde iyi niyeti dayalı ayni hak iktisapları mümkün değildir.
VI.              EŞLERİN TEMSİL YETKİSİNİN TAMAMEN VEYA KISMEN KALDIRILMASI
1.       Genel Olarak
MK 199a göre, ”Eşlerden biri birliği temsil yetkisini aşar veya bu yetkiyi kullanmada yetersiz kalırsa hakim, diğer eşin istemi üzerine temsil yetkisini kaldırabilir veya sınırlayabilir. İstemde bulunan eş, temsil yetkisinin kaldırıldığını veya sınırlandığını, üçüncü kişilere sadece kişisel duyuru yoluyla bildirebilir. Temsil yetkisinin kaldırılmasının veya sınırlanmasının iyiniyetli üçüncü kişilere karşı sonuç doğurması, durumun hakim kararıyla ilan edilmesine bağlıdır.
2.       Şartları
a.       Temsil Yetkisinin “Açık” Aşımı
Olağan Temsilde: Eşin yaptığı harcamalar, hal ve şartlara göre evin sürekli ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik işlemler dahilinde değilse yada açıkça bir ailenin sürekli ihtiyaçlarının karşılanması içiz çizilen finansal çerçevenin dışında kalıyorsa, olağan temsil yetkisinin aşılması söz konusudur. Söz konusu aşma aynı zamanda “açık” olmalıdır. Özellikle eşlerden birisinin diğer eşinden habersiz yüksek tutarlı banka kredisi alması,tek başına “açık” bir aşma oluşturur.
Olağanüstü Temsilde: Yetkilendirme süreklilik taşıyan belirli bir işlem grubuna veya tekrarlanabilir belirli bir işlem türüne ilişkinse ya da hakimin yetkilendirmesi sonrası yetkilendirmenin dayanağı olan zorunluluk hali ortadan kalkmış ve diğer eş olağan temsil yetkisi bakımından yeniden yetkili hale gelmişse eşin olağanüstü temsil yetkisinin sınırlandırılabilmesi mümkündür.
b.      Temsil Yetkisini Kullanmada Yetersizlik
Eş işlemde bulunurken, temsil yetkisinin sınırlarını bilebilecek veya bilse bile buna uyabilecek düşünsel veya karaktersel özelliklerden yoksun ise, yetersizlik vardır. Temsil yetkisinin eşin elinden alınması “tam veya kısmi” alınma şeklinde ortaya çıkar. Bu kapsamda hakim, eşin temsil yetkisini tamamen ortadan kaldırmak yerine belirli bir tür hukuksal işlem veya sözleşme kategorisi ile sınırlandırabilir.
c.       Eşin Temsil Yetkisinin Kaldırıldığının Üçüncü Kişilere Duyurulması
Eski MK 156 dan farklı olarak MK 190/1 temsil yetkisinin kaldırılmasının üçüncü kişilere duyurulmasında, kişisel duyuruyu esas almış, yargısal ilanı ikinci plana atmıştır. “İstemde bulunan eş, temsil yetkisinin kaldırıldığını veya sınırlandığını, üçüncü kişilere sadece kişisel duyuru yoluyla bildirebilir. Temsil yetkisinin kaldırılmasının veya sınırlanmasının iyiniyetli üçüncü kişilere karşı sonuç doğurması, durumun hakimin kararıyla ilan edilmesine bağlıdır.”


      d. Eşin Temsil Yetkisinin Tamamen veya Kısmen Kaldırılmasının Sonuçları

Eşin hakim kararıyla temsil yetkisinin sınırlandırılması veya ortadan kaldırılması halinde temsil yetkisi sınırlandırılan eş karara rağmen evlilik birliğini temsilen bir işlem yaptığı takdirde, gerekli duyuru ve ilan da yapılmışsa, sadece kendisi bu işlemden dolayı sorumlu olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder