TÜZEL KİŞİLER (HÜKMİ ŞAHISLAR):
Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere bağımsız bir varlık halinde
teşkilatlanan şahıs ve mal topluluklarıdır. Tüzel kişiler tabi oldukları
hukuka göre; kamu hukuku tüzel kişileri ve özel hukuk tüzel kişileri olarak
ikiye ayrılır. Özel hukuk tüzel kişileri ise kazanç paylaşma amacı güden (Ör.
Şirketler) ve böyle bir amaç gütmeyen tüzel kişiler (dernekler, vakıflar)
olarak ikiye ayrılır.
1) Tüzel Kişilerin
Ehliyetleri:
a) Hak Ehliyeti
(Medeni Haklardan Yararlanma Ehliyeti): Cins, yaş,
hısımlık gibi yaratılış gereği yalnızca insana özgü niteliklere bağlı olanlar
dışındaki bütün haklara ve borçlara tüzel kişiler ehildirler. Tüzel kişiler hak
ehliyetini kanunlara uygun olarak kuruldukları andan itibaren kazanırlar.
b) Fiil Ehliyeti
(Medeni Hakları Kullanma Ehliyeti): Tüzel kişilerin
fiil ehliyetleri kuruluş amaçları ile
sınırlandırılmıştır. Buna tahsis ilkesi (ultra vires) denir. Amacı hukuka veya
ahlaka aykırı olan kişi ve mal toplulukları tüzelkişilik kazanamaz.
Tüzel
kişiler fiil ehliyetini kanuna ve kuruluş belgelerine göre bulunması zorunlu
olan organlarına sahip oldukları andan itibaren kazanırlar. Tüzel kişinin
iradesi organları aracılığıyla açıklanır. Organlar, hukuki işlemleri ve diğer
fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar, kusurlarından dolayı
ayrıca kişisel olarak sorumludurlar.
Sona
eren tüzelkişinin ehliyeti, tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere tasfiye
sırasında da devam eder. Tüzelkişinin malvarlığının tasfiyesi, kanunda ve
kuruluş belgesinde aksine hüküm bulunmadıkça terekenin resmi tasfiyesine
ilişkin hükümlere göre yapılır.
Tüzel
kişinin sona ermesi durumunda malvarlığı, kanunda veya kuruluş belgesinde başka
bir hüküm bulunmadıkça veya yetkili organı başka bir karar vermedikçe, en yakın
amacı taşıyan kamu kurum veya kuruluşuna geçer. Hukuka veya ahlaka aykırı amaç
güttüğü için kişiliği mahkeme kararıyla sona eren tüzelkişinin malvarlığı her
halde ilgili kamu kuruluşuna geçer.
2) Tüzel kişinin ikametgahı: Kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği
yerdir.
3) DERNEKLER: Gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek
üzere bilgi ve çalışmalarını birleştirmeleriyle oluşan kişi topluluklarıdır. Dernekte tek gaye vardır.
Fiil
ehliyetine sahip ve onsekiz yaşını doldurmuş olan gerçek kişiler ile tüzel
kişiler, önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir.
Dernekler kuruluş bildirimini,
tüzüğünü ve diğer belgeleri yerleşim yerinin bulunduğu yerin en büyük mülki
amirine verdikleri anda tüzel kişilik kazanırlar (serbest kuruluş
sistemi-bildirim sistemi).
Bir derneğin kamuya yararlı
dernek sayılabilmesi için, en az bir yıldan beri faaliyette bulunması, amacı ve
bu amacı gerçekleştirmek için giriştiği faaliyetlerin ülke çapında yararlı
sonuçlar verecek nitelik ve ölçüde olması gerekir. Derneğin kamuya yararlı
derneklerden sayılması, ilgili Bakanlıkların görüşü alınarak İçişleri
Bakanlığı’nın önerisi üzerine Danıştay İdari İşler Kurulu’nun kararına ve
Bakanlar Kurulu’nun onayına bağlıdır.
Türkiye’de kurulan dernekler,
amaçları doğrultusunda uluslar arası alanda işbirliği yapılmasında yarar
görülen hallerde, Bakanlar Kurulu’nun izniyle yurt dışında kurulmuş dernek veya
kuruluşlara üye olarak katılabilirler.
Yabancı dernekler, uluslar arası
alanda işbirliği yapılmasında yarar görülen hallerde ve karşılıklı olmak
koşuluyla kültürel, ekonomik ve teknik konularda bilgi veya teknolojilerinden
yararlanılmak üzere, Bakanlar Kurulu’nun izniyle Türkiye’de faaliyette
bulunabilirler, şube açabilirler, üst kuruluşlar kurabilirler, kurulmuş üst
kuruluşlara katılabilirler.
Dernekler kişi topluluğu olduğu için üyelik söz
konusudur. Fiil ehliyetine sahip bulunan her gerçek kişi ile tüzelkişiler
derneklere üye olma hakkına sahiptir. Hiç kimse, bir derneğe üye olmaya ve
hiçbir dernek de üye kabul etmeye zorlanamaz. Hiç kimse, dernekte üye kalmaya
zorlanamaz. Her üye yazılı olarak bildirmek şartıyla dernekten çıkma hakkına
sahiptir. Diğer kanunların derneklere üye olamayacaklarını belirttiği kişiler
ile ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileri dernek üyesi olamazlar.
Dernek tüzüğünde üyelerin çıkarılma sebepleri gösterilebilir. Tüzükte
çıkarma sebepleri gösterilmişse, çıkarma kararına bu sebeplerin haklı
sayılamayacağı iddiasıyla itiraz edilemez. Tüzükte çıkarma düzenlenmemişse üye,
ancak haklı sebeple çıkarılabilir. Bu çıkarma kararına, haklı sebep bulunmadığı
ileri sürülerek itiraz edilebilir.
Derneklerin üç zorunlu organı vardır:
a) Genel Kurul: Derneğin en yetkili ve en yüksek karar alma organıdır. Genel
kurul derneğe kayıtlı üyelerden oluşur. Dernekler, tüzüklerinin gazetede
yayımlandığı günü izleyen altı ay içinde ilk genel kurul toplantılarını yapmak
ve zorunlu organlarını oluşturmakla yükümlüdürler. Olağan genel kurul
toplantılarının en geç iki yılda bir yapılması zorunludur. Genel kurul, yönetim
veya denetim kurulunun gerekli gördüğü hallerde veya dernek üyelerinden beşte
birinin yazılı başvurusu üzerine, yönetim kurulunca olağanüstü toplantıya
çağrılır. Genel kurul, katılma hakkı bulunan üyelerin salt çoğunluğunun, tüzük
değişikliği ve derneğin feshi hallerinde üçte ikisinin katılımıyla toplanır.
Genel kurul kararları, toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğu ile alınır.
Tüzük değişikliği ve derneğin feshi kararları ise toplantıya katılan üyelerin
üçte iki çoğunluğuyla alınabilir.
b) Yönetim Kurulu: Derneğin idare ve temsil organıdır. En az beş asıl ve 5 yedek
üyeden oluşur.
c) Denetleme
Kurulu: En az üç asıl ve üç yedek üyeden oluşur.
Dernekler
kendiliğinden, mahkeme kararı ile ve genel kurul kararı ile sona ererler.
Dernekler şu durumlarda kendiliğinden sona ererler (infisah sebepleri):
- Amacın
gerçekleşmesi, gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmesi veya sürenin sona
ermesi,
- İlk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen
sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması,
- Borç ödemede
acze düşmüş olması,
- Tüzük gereğince
yönetim kurulunun oluşturulmasının olanaksız hale gelmesi,
- Olağan genel
kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması.
Kuruluş amaçları aynı olan en az
beş derneğin, amaçlarını gerçekleştirmek üzere üye sıfatıyla bir araya
gelmeleri suretiyle federasyon oluşur. Kuruluş amaçları aynı olan en az üç
federasyonun, amaçlarını gerçekleştirmek üzere üye sıfatıyla bir araya
gelmeleri suretiyle de konfederasyon kurulur.
4)VAKIFLAR:
Gerçek veya tüzel kişilerin
yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan
tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır. Vakıflarda üyelik olmaz,
yararlanan olur. Vakıf birden fazla amaç için kurulabilir.
Vakfeden gerçek veya tüzel kişi
olabilir. Vakıf kurma iradesi ya resmi senetle veya ölüme bağlı tasarrufla
(vasiyetname) ile açıklanır. Vasiyetname yapabilmek için temyiz kudretine
sahip olmak ve 15 yaşını doldurmuş bulunmak gerekir.
Vakıf, yerleşim yeri mahkemesinde nezdinde tutulan sicile tescil ile
tüzel kişilik kazanır (normatif tescil sistemi).
Vakıfların tek zorunlu organı
yönetim organıdır.
Amacın
gerçekleşmesi olanaksız hale geldiği ve değiştirilmesine de olanak bulunmadığı
takdirde, vakıf kendiliğinden sona erer ve mahkeme kararıyla sicilden silinir.
Yasak amaç güttüğü veya yasak faaliyetlerde bulunduğu sonradan anlaşılan veya
amacı sonradan yasaklanan vakfın amacının değiştirilmesine olanak bulunmazsa;
vakıf denetim makamının veya cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine duruşma
yapılarak dağıtılır.
Türkiye'de kurulan vakıflar, amaçları doğrultusunda
uluslararası alanda işbirliği yapılmasında yarar görülen hallerde, Dışişleri
Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığının izniyle yurt
dışında kurulmuş vakıf veya kuruluşlara üye olabilirler.
Türkiye'de kurulan vakıfların, vakıf senedinde
belirtilen amaçlarını gerçekleştirmek üzere uluslararası faaliyette bulunması
ve yurt dışında şube açması ile yurt dışındaki benzer amaçlı vakıf veya
kuruluşlarla işbirliği yapması, Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle
İçişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.
Yabancı ülkelerde kurulmuş vakıflar, uluslararası
alanda işbirliği yapılmasında yarar görülen hallerde, karşılıklı olmak koşulu
ile, Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle, İçişleri Bakanlığının
izniyle Türkiye'de faaliyette bulunabilirler, temsilcilik kurabilirler, şube
açabilirler, üst kuruluşlar kurabilirler, kurulmuş üst kuruluşlara
katılabilirler veya kurulmuş vakıflarla işbirliği yapabilirler.
Bu vakıflar, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre
kurulan vakıflar hakkında uygulanan mevzuata tâbidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder